Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17524 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1270 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:... Yüksek Kurulu'nun 25.06.1983 tarih, 15275 sayılı kararıyla korunması gerekli kültür varlığı olduğu kabul edilen ve ... Koruma Bölge Kurulu'nun 21.01.2009 tarih, 2330 sayılı kararıyla da koruma grubu II olarak belirlenen,... ili, ...ilçesi, .. mahallesi, 115 pafta, 145 ada, 91-92-93-94 sayılı parsellerde bulunan tescilli binanın 92 sayılı parseldeki 2 numaralı bağımsız bölümünün(39 numaralı mesken) sanık ... tarafından 24.11.2008 tarihinde, 94 sayılı parseldeki 7 numaralı bağımsız bölümünün(31 numaralı mesken) sanık ... tarafından 21.11.2008 tarihinde satın alındığı, yapılan bir ihbar üzerine . .. . Denetim Bürosu görevlilerince yerinde 06.02.2009 tarihinde denetimin yapıldığı ve düzenlenen raporda, 39 numaralı dairede zemin döşemesinin kaldırılarak volta döşemesinin ortaya çıkartıldığının, 31 numaralı dairede ise pencere doğramalarının bir kısmının değiştirildiğinin, mekan işlevlerinde, tesisatlarda değişikliğin yapıldığının ve ıslak hacim duvarlarında sıva yapıldığının tespit edildiği, bu tespitler üzerine ilgili ... Bölge Kurulu'nun 11.02.2009 tarih, 2395 sayılı kararıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, başlatılan soruşturma neticesinde davaya konu uygulamaların dairelerin sahipleri olan sanıklar tarafından yaptırıldığının tespit edilmesi üzerine, sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, sanık ...'in yaptığı izinsiz uygulamalar için önceden bir izin almadığı, sanık .... ise, ... Belediyesinden 30.01.2009 tarihinde basit onarım izni aldığı, ancak sanığın yaptığı uygulamalardan kimisinin basit onarım sınırını aştığı, 22.11.2011 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden inşaat mühendisi bilirkişisinden alınan raporda, basit onarım izni alan sanık ...'ın basit onarım sınırını aşar nitelikte olan, zemin döşemesini kaldırması ve volta döşemeyi ortaya çıkartması uygulamasını yaptırdığının, diğer sanık ....'in ise, basit onarım sınırları içerisinde kalan uygulamaları için alınmış bir izninin olmadığının tespit edildiği, her ne kadar yapılan yargılama neticesinde, sanıkların izinsiz uygulamalarının tescilli yapıya bir zarar vermediği ve sanıkların bir suç işleme kastıyla hareket etmediği gerekçesi gösterilerek, sanıkların beraatine karar verilmiş ise de; tescilli kültür varlıklarına izinsiz hiçbir müdahalenin yapılamayacağı, sanıkların davaya konu tescilli yapının ilgili dairelerinin tapu kaydında, binanın tescilli kültür varlığı olduğuna dair şerhin bulunması ve sanıkların verdikleri ifadelerinden binanın tescilli kültür varlığı olduğunu bildiklerinin anlaşılabilmesi karşısında, sanıklar hakkında kurulan beraat gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla;Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği, Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, olay yerinde sanat tarihçi ve inşaat mühendisi ile yeniden keşif icra edilerek, uygulamaların tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sorumluluğu tespit edilen sanıkların, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan uygulamaların ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu uygulamanın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi; ayrıca, izinsiz uygulama neticesinde tescilli yapının zarar görmediğinin anlaşılması durumunda, suça konu taşınmazın bulunduğu ilde suç tarihi itibariyle büyükşehir belediyesi veya il özel idaresi bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun'un 65. maddesinde yapılan değişiklikler de dikkate alınarak, sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, sanıkların beraatine ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.