Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralama Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Olay tarihinde sanığın idaresindeki araçla meskun mahalde, ışık kontrollü kavşağa geldiğinde araçlara kırmızı ışığın yandığını, yeşil ışık yandığında hareket ettiği sırada yaya olarak karşıya geçmek isteyen katılan yayanın aracının sağ aynasına çarptığını savunduğu, katılanın ise olay mahalli kavşakta yayalara yeşil yanınca karşıya geçmek için hareket ettiğinde araçlara kırmızı ışık yanması nedeniyle duramayan sanığın kullandığı aracın koluna çarptığını beyan ettiği, olay yerinde kaza tespit tutanağı düzenlenmediği gibi, kamera görüntüleri veya tanık bulunmadığı anlaşılmakla hangi tarafın ışık ihlali yaptığı tespit edilemeyen olayda kavşağın kontrolsüz kavşak gibi değerlendirilip kavşağa kontrolsüz şekilde girerek yaralamaya sebebiyet veren sanığın eyleminde bilinçli taksirin koşullarının gerçekleşmediği ve cezanın bilinçli taksir nedeniyle arttırılamayacağının gözetilmemesi Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; bilinçli taksir uygulanmasına ilişkin ikinci paragrafın hükümden çıkarılmasına, hükmün TCK'nın 62. maddenin uygulanmasına ilişkin üçüncü paragrafındaki “ 100 Gün “ ibaresinin “ 75 gün” olarak, TCK'nın 52/2. maddesinin uygulanmasına ilişkin dördüncü paragraftaki “2.000” ibaresinin ise “1500 Tl” olarak belirlenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11 /11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.