Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürme Hüküm : Sanık ... hakkında; Beraat Sanık ... hakkında; TCK'nın 85/2, 62, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet Katılan - sanık ... hakkında; TCK'nın 85/1, 62, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılması, Taksirle öldürme suçundan sanık ...'ın beraatine, sanık ...'ın mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar sanık ... müdafii, katılanlar vekili, katılan-sanık ... vekili, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ... müdafinin duruşmalı inceleme isteminin hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 318. ve 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede; 1- Katılan sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi gereğince itiraza tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından ve sanık vekilinin vaki itirazı üzerine merciince 20.06.2013 tarihinde itirazın reddine karar verildiği de gözetilerek, temyiz incelemesine yer olmadığına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 2- Sanık ...'ın beraatine ilişkin hükmün temyizen incelenmesinde; Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından failin taksirinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekili ve katılan - sanık ... vekilinin, kusura ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanık ...'ın beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 3- Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmünün temyizen incelemesine gelince; Hükmün gerekçesinde ...'ın bilinçli taksir düzeyinde kusurlu olduğundan bahisle cezalandırılması gerektiğine ilişkin bölüm Cumhuriyet savcısının mütalaasına ilişkin olduğundan tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin bir nedene dayanmayan; Cumhuriyet savcısının, bilinçli taksire; katılan - sanık müdafiinin, ceza miktarına; sanık müdafiinin ise, kusura ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Duruşmada kendisini vekille temsil ettiren katılan-sanık ... yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün “D” bendine “katılanlar“ ibaresinden sonra gelmek üzere “...” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.