Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç :Taksirle öldürmeHüküm :TCK'nın 85/1, 62/1, 51, 51/3, 53/1-3,50/6, 63. maddeleri gereğince mahkûmiyetTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Olay günü gündüz saat 18:00 sularında açık havada, meskun mahalde, bölünmüş, tek yönlü, 7,5 metre genişliğindeki asfalt kaplama düz yolda idaresindeki otomobille seyir halinde bulunan sanığın, yaya geçidinin 6 metre ilerisinde, seyrine göre yolun solundan kaplamaya girerek karşıya geçmek isteyen 2006 doğumlu yaya çocuğa sağ şerit üzerinde, aracının sol ön tampon ve far kısımlarıyla, fren izi bırakmaksızın çarparak ağır şekilde yaralaması akabinde aynı gün ölümüyle sonuçlanan olayda; dosyadaki mahkemece hükme esas alınan ve oluşa uygun görülen Adli Tıp Kurumu raporuna göre, ölenle eşit derecede kusurlu olan sanık hakkında temel cezanın tayininde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma konusu yapılmamış; gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir yazım eksikliği olarak kabul edilmiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilirken uygulama maddesinin yanlış gösterilmesi ile hapis cezası ertelenen sanık hakkında; denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine ve denetim süresi içinde sanığın, kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezanın kısmen veya tamamen infazına karar verilirken uygulama maddelerinin belirtilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,2- Hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi,3- Taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK'nın 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan “50/6” ibaresinin “53/6” olarak değiştirilmesi, hükmün 7. bendinin başına “TCK'nın 51/6. maddesi gereğince” ve hükmün 8. bendinin başına “TCK'nın 51/7. maddesi gereğince”, yine aynı bendin sonuna da “TCK'nın 51/8. maddesi gereğince sanık denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılmasına” ibarelerinin eklenmesi, hükmün 9. bendinin hüküm fıkrasından çıkartılması suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.