Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17314 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23443 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaTaksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:07.08.2008 günü saat 02:00 sıralarında, sanık ... 230 promil alkollü olduğu halde sevk ve idaresindeki kamyonet ile gece vakti, meskun mahalde, ... istikametinden, ... mahallesi istikametine aydınlatma olan, kaldırımı bulunmayan, iki yönlü, asfalt, 8 metre genişliğinde, düz, kuru yolda, şerit ihlali yaparak, sol şeritten seyri sırasında, olay mahalline geldiğinde yolun solunda, kaplama kenarında yürümekte olan katılan ... aracının sol ön kesimi ile arkadan çarpması ile katılanın nitelikli yaralandığı olayda; 17/06/2013 tarihli ... İhtisas Kurulu raporunda katılanın yapılan muayenesinde maküler skara bağlanan görme azlığı ile trafik kazası arasında illiyet kurulamadığından bahsedilmişse de; aynı kurulun 09/03/2012 tarihli raporunda olay ile katılanın sol gözünde tespit edilen travmatik lezyon ve görme kaybı arasında illiyet bağı olduğu cihetle kişide oksipital bölgede yumuşak doku lezyonları ile birlikte beyin kanamasına neden olan yaralamasının organlarından birinin işlevinin yitirilmesi niteliğinde olduğunun belirtildiği; olay tarihi ile ilk muayene tarihi arasında görme kaybına yol açabilecek herhangi bir harici etki ve olay tespit edilmediğinden böyle bir olaydan da bahsedilmemesi karşısında katılanın sol gözündeki işlev kaybının meydana gelen trafik kazasından kaynaklı olduğunun kabulü gerekeceği gözetilmeden, sanık hakkında TCK'nın 89/3-b maddesi uyarınca artırım yapılmaması,Kabule göre de;Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 61/2. maddesine aykırı olarak, 5237 sayılı TCK'nın 22/3. maddesinin aynı kanunun 89/1. maddesi gereğince temel ceza belirlendikten sonra uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.