Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17273 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14199 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : CMK'nın 223/2-c. maddesi gereğince beraat2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanığın, Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 10/02/1990 tarih ve 388 sayılı kararıyla 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edilen,... ilçesi, ...köyü, ...mevkiinde yer alan ... höyüğü üzerinde, izinsiz, betonarme bina yaptığı ve bu durumun kolluk görevlilerince tespit edilmesiyle sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açıldığı, tüm dosya kapsamından eylemin tam bir inşai faaliyet olduğu ve sanığın suçunun sabit olduğu, ancak; gerek sanığın beyanlarından, gerek dosya kapsamında bulunan olay yeri fotoğraflarından ve gerekse de inşaat mühendisinden alınan bilirkişi raporundan suça konu binanın 2003 yılında yapıldığı, suç tarihi ile karar tarihi arasında 765 sayılı TCK'nın 104/2 maddesinde öngörülen 7 yıl 6 aylık kesintili zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK'nın 102/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2 maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olarak kabul edilmesi gereken 01.01.2003 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresi inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK'nın 223/9 maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme aykırı olarak DÜŞMESİNE, 2-Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 10/02/1990 tarih ve 388 sayılı kararıyla 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edilen ve Şanlıurfa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 24/12/2008 tarihli ve 762 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanı olduğu teyit edilip sınırları belirlenen, Birecik ilçesi, Surtepe köyü, Köyiçi mevkiinde yer alan Surtepe höyüğü üzerinde, sanık ... tarafından izin alınmadan tek katlı, betonarme bina inşaatına başlandığı; bu durumun kolluk görevlilerince tespit edilmesiyle sanık hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar 2008 yılı içerisinde inşaata başlayan sanığın ifadesinde, bu yerin sit alanı olduğunu ve bu yere inşaat yapılmasının yasak olduğunu bilmediğini beyan etmiş, bölgenin 1. derece arkeolojik sit alanı olmasına esas teşkil eden 10.02.1990 tarihli kararda ise sit alanının sınırları gösterilmemiş ve bu nedenlerle mahkemece sanığın suç kastı ile hareket etmediği gerekçesiyle beraatine karar verilmiş ise de; 23.10.2010 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden arkeolog bilirkişiden alınan rapordan anlaşılacağı üzere, Surtepe Höyüğü'nde 2000-2008 yılları arasında 8 defa arkeolojik kazı çalışması yürütüldüğü, ...'in evinin 10 metre mesafesinde de aynı şekilde 8 dönem kazı çalışması yapılmış olduğu, ayrıca kolluk görevlilerince sit alanı içerisinde inşaata başladığı tespit edilen sanık ...'in, hakkında iddianame düzenlenmesinden sonra da inşaata devam ettiği ve binasını tamamen bitirdiği, gerek beyanından ve gerekse de Mernis kaydından Birecik ilçesi, Surtepe köyünde ikamet ettiği anlaşılan sanık ...'in tüm bu nedenlerle Surtepe Höyüğü üzerinde ikamet ettiğini bilmesi gerektiği, böylece eylemleri sabit olan sanık ...'in atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.