Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17256 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22674 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacının tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Tazminat talebinin dayanağı olan ... Ağır Ceza Mahkemesinin 11.12.2012 tarih, 2012/162 esas, 2012/411 sayılı kararında davacı (sanık) hakkında sahte sevk kağıdı ve reçete ile kamu kurumunu dolandırmak, teşekkül oluşturarak sahte fatura tanzim etmek suretiyle kamu kurumunu dolandırmak (Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği) suçundan yapılan yargılama sonunda, atılı suç yönünden olağanüstü (uzatılmış) zamanaşımı süresinin gerçekleştiği gerekçesi ile sanık (davacı) hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince düşmesine karar verilmiş olduğu ve tutuklama işleminin gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinin 6. fıkrasında hangi hallerde tazminat istenebileceğinin tahdidi şekilde sıralandığı ve anılan Kanunun 1. maddesi kapsamında belirtilen tazminat isteme koşullarının davacı yönünden oluşmadığı gözetilmeden davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile davacı lehine tazminata hükmedilmesi,2- Kabule göre de; a- 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı CMK'nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 18. maddesi ile 07.05.1964 gün ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkındaki Kanun yürürlükten kaldırılmış ve 5271 sayılı CMK'nın Yedinci Bölümünde, Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat ana başlığı altında, 141 ilâ 144. maddelerinde, tazminat isteme koşulları ve sonuçları yeniden kapsamlı bir şekilde düzenlenmiş ise de; 5320 sayılı Kanunun 6/2. maddesindeki Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ilâ 144. madde hükümlerinin 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı bu tarihten önceki işlemler hakkında ise, 07.05.1964 tarihli ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağının belirtilmiş olması karşısında, yapılan işlemden kasıt davacının tutuklandığı tarih olup bu tarih itibariyle de tazminat istemi hakkında 466 sayılı Kanun hükümleri esas alınarak karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,b-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması,İsabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.