Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 171 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27916 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : KYB - 2013/364011Mahkemesi : Salihli Ağır Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 21.08.2013Numarası : 2013/1235 Değişik işTaksirle yaralama suçundan şüpheli H.. G.. hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/07/2013 tarihli ve 2013/2905 soruşturma, 2013/1460 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 21/08/2013 tarihli ve 2013/1235 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Dosya kapsamına göre, şüphelinin yönetimindeki kamyonet tipi araç ile seyir halinde olduğu iki yönlü yolun kavşak bulunmayan bir noktasında gidiş istikametine göre yolun solunda bulunan akaryakıt istasyonuna girmek amacıyla sola dönüş yapmak üzere sağa yaklaşıp arkadan gelen araçların geçmesini beklemeye başladığı ve yolun boş olduğunu düşünerek yolun en sağından en soluna dönüş yaptığı esnada, arka istikametten gelen müştekinin kullanmakta olduğu motosikletle şüphelinin aracına çarpması sonucu müştekinin yaralandığı anlaşılmakla, her ne kadar kazaya ilişkin kusur tespit tutanağında müştekinin şüpheliye arkadan çarptığı için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 46/2-c. maddesi uyarınca kusurlu olduğu, şüphelinin bir kusurunun bulunmadığı bildirilmiş ve bu rapora istinaden kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmişse de, şüphelinin sola dönüş yapacağı halde sağ tarafa yaklaştığı ve bu şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 53. maddesine aykırı davrandığı, ancak kaza tespit tutanağında bu hususa hiç değinilmediği anlaşılmakla, yetersiz kusur tespit tutanağına istinaden verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14.11.2013 gün ve 94660652-105-35-8569-2013/16785/69005 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.11.2013 tarih ve 2013/264011 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:5271 sayılı CMK'nın 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği, Bu açıklamalar ışığında incelenen dosya içeriğine göre, şüphelinin olay günü saat 07:45 sıralarında, sevk ve idaresindeki kamyoneti ile 7 metre genişliğinde, iki yönlü ve iki şeritli, asfalt kaplamalı, Ödemiş Tire devlet kara yolunda, Tire yönüne doğru seyir halinde iken, yerleşim yeri sınırları dışında kalan olay mahalline geldiğinde, yolun sol tarafında kalan benzinliğe dönmek için sağ tarafa yanaşıp uygun zamanı bekleyip yolun boş olduğunu düşünerek dönüşe geçtiği sırada, kendisi ile aynı istikamette gelen müştekinin yönetimindeki motosikletin ön kısımları ile kamyonetin sağ arka kısmına çarpması sonucu müştekinin vücudunda kemik kırıkları oluşacak şekilde yaralandığı, kazadan hemen sonra düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında, her iki aracın aynı istikamete doğru seyir halinde oldukları sırada, müştekinin yönetimindeki aracının ön kısımları ile önünde seyreden aracın sağ arka kesimine çarptığından, 2918 sayılı Kanunun 46/2-c maddesine göre, aksine bir işaret bulunmadıkça trafiği tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirmek (arkadan çarpmak) kuralını ihlal ettiğinden tamamen kusurlu olduğu, şüphelinin ise kusurunun bulunmadığının belirtildiği bu tespit üzerine başkaca hiçbir araştırma yapılmaksızın, kolluk marifetiyle yapılan soruşturma ile yetinilerek şüphelinin olayda kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakla, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve olay nedeniyle kusuru belirlemek amacıyla adli tıp trafik ihtisas dairesi veya uzman bilirkişilerden rapor aldırılmaksızın verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 21/08/2013 tarihli ve 2013/1235 değişik iş sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.