Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16975 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22745 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHükümler : İki sanık hakkında da; beraatTaksirle öldürme suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Olay günü gündüz saatlerinde, meskun mahal içi, iki yönlü, 5.1 m genişliğindeki, yaya kaldırımı ve banketi olmayan cadde üzerinde yönetimindeki halk otobüsü ile seyir halindeki sanık sürücü ...'un, olay yerine geldiğinde, yolcu indirmek için durması akabinde hareket ettirdiği aracının sağ ön tekeri ile, aracın gerisinden aracın sağ yan kesiminden koşarak yolcu indirmekte olup her an hareket edebilecek durumda olan otobüsün sağ yan kesimindeki dar alandan can güvenliğini tehlikeye atarak koşar şekilde geçtiği sırada aracın önüne düşerek aracın altında kalan 6 yaşındaki ölen yayayı ezmesi neticesi yayanın ölümüyle sonuçlanan olayda, araç sürücüsü sanığa ve Belediye Ulaşım Hizmetleri Müdürü olan sanık ...'a yolun köy yolu olması ve genişliğinin de suç tarihinden sonra 12 mt olarak kararlaştırılması karşısında kusur atfetmeyen Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi kusur raporundaki kusur değerlendirmesi oluşa uygun ve karar vermeye yeterli görüldüğünden, tebliğnamedeki bozma içeren görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanıkların taksirinin bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin; eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına hükmedilen maktu vekalet ücretinin hazine yerine katılanlardan tahsiline karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, sanıklar hakkındaki hüküm fıkralarının 2 numaralı bentlerindeki “katılandan” ibarelerinin “hazineden” olarak düzeltilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 10/7/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.