Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1696 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8448 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : CMK'nın 223/2-a. maddesi gereğince beraat2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ve şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Şikayetçi ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; ...'nın 2863 sayılı Kanuna aykırılıktan doğan davalara katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, şikayetçi belediye vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,2-Katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı; Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği; Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 05.10.2007 tarih ve 1632 sayılı kararıyla uygun bulunan Koruma Amaçlı İmar Planında belirlenen kentsel sit alanı içerisinde yer alan, .... ili, .... mahallesi, .... caddesi, 181 ada, 14 sayılı parselde yer alan sanığa ait ruhsatsız tek katlı depoya, sanık tarafından izin alınmadan dış cephe kaplaması yapımına başlandığı, bu durumun .... Belediyesi görevlilerince tespit edilmesi üzerine, sanık hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, dosya kapsamında sanığın bölgenin sit alanı içerisinde yer aldığını bilmediğine ilişkin beyanının bulunmadığı ve binanın ruhsatsız olması nedeni ile dışına yapılabilecek uygulamaların da ruhsata bağlanamayacağı, bu nedenle bölgenin sit alanı kapsamında yer aldığının sanıklar tarafından bilindiğinin kabul edilmesi gerektiği, her ne kadar yargılama sonunda mahkemece, yerinde olmayan 20.06.2012 tarihli sanat tarihçi bilirkişisinden alınan rapora dayanılarak, sanık tarafından yapılan dış cephe kaplamasının fiziki müdahale sayılamayacak nitelikte bir uygulama olduğu gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiş ise de; 08.06.2012 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden mimar bilirkişisinden alınan raporda belirtildiği üzere, Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 63. maddesi uyarınca, binaların dış kısımlarında, iskele kurularak yapılması gerekli uygulamaların izne tabi olduğu, ısı yalıtım amaçlı yapılan uygulamaların ise istisnasız şekilde izne tabi olduğu, bu nedenle sanığın da beyanlarında belirttiği gibi, ısı yalıtımı amacıyla yapılan dış cephe kaplaması işinin ilgili Belediyeden alınacak izin doğrultusunda yapılabileceği, dosya kapsamında ise sanık tarafından alınmış bir iznin bulunmadığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu anlaşılmakla, taşınmazın olduğu yerde suç tarihi itibariyle Belediye Başkanlığı veya İl Özel İdaresi bünyesinde Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu'nun bulunup bulunmadığının araştırılması, bulunmadığının anlaşılması halinde 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, taşınmazın olduğu yerde, suç tarihi itibariyle, sorumluluk alanı dava konusu yeri kapsayan Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu'nun bulunduğunun anlaşılması halinde, suçun işleniş biçimi, konusunun önem ve değeri, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı da dikkate alınarak, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.