Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16956 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1096 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde 00.30 sıralarında, meskun mahal ve aydınlatmalı, 4 şeritli yolda, sol şeritte, idaresindeki araç ile 111 promil alkollü olarak seyir halinde iken, olay mahalli ışıklı kavşağa geldiğinde, araçlara yeşil ışık yandığı, sanığın durmayarak geçtiği sırada, sağ taraftan yola giren 48 yaşındaki yayanın, yolun ortasına kadar ilerlediği ve bu sırada yayalara kırmızı ışık yandığı, yayanın koşarak geçişini tamamlamak istediği sırada, sanığın sol şeritte çarptığı öleni 35 metre ileriye fırlattığı, aracın da 111 metre ileride durduğu olayda; kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmayan ve mevcut hızı ile seyrine devam eden sanığın tali kusurlu olduğu, olaydan hemen sonra yapılan adli muayene sırasında alınan kan örneğinde 111 promil alkollü olduğunun tespit edilmesi karşısında; tespit edilen alkol miktarı ve kusurlu oluşu gözetildiğinde, sanığın alkolün etkisi ile kazaya neden olduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamadeki bilinçli taksirin koşullarının oluşmadığına ilişkin düşünceye iştirak edilmemiş; sanık hakkında TCK'nın 85/1, 22/3. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay 200 gün hapis cezasına hükmedildiği, TCK'nın 49. maddesi gereğince ceza miktarı itibariyle hapis cezasının uzun süreli olması ve aynı Kanunun 50/4. maddesi gereğince, uzun süreli hapis cezasının, bilinçli taksir halinde paraya çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi ile bilinçli taksir nedeniyle yapılan arttırım neticesi tayin olunan 2 yıl 8 ay hapis cezasının, TCK'nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılması sonucu 2 yıl 2 ay 20 gün yerine, hesap hatası sonucu 1 yıl 8 ay 200 gün hapis cezası tayin edilerek eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sanığın kusursuz olduğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında adli para cezasının belirlenmesine esas kanun maddelerinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6. maddesine ve TCK'nın 52/3. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 5.paragrafının çıkarılarak yerine “ sanığa verilen 1 yıl 8 ay 200 gün hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler göz önünde bulundurularak TCK’nın 50/4 madde yollaması ile 50/1-a maddesi uyarınca takdiren 805 gün karşılığı adli para cezasına çevrilmesine” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.