Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16917 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23198 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürme Hüküm : TCK'nın 85/1, 62, 50/1-a, 52/4, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet, sürücü belgesinin geri alınmasıTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde :Üst Cumhuriyet savcıları ile mahalli Cumhuriyet savcılarının sulh ve asliye ceza mahkemesi kararlarını Cumhuriyet savcısının duruşmalara yasal olarak katılmadıkları döneme münhasır olmak üzere 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı münhasır CMUK'un 310. maddesi gereğince tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz etmeleri mümkün olup, 22.11.2012 tarihinde tefhim edilen hükme karşı 22.12.2012 tarihine kadar temyiz kanun yoluna başvurulması gerekirken, sürenin görüldü ile başlatılarak, 25.12.2012 tarihinde yapılan temyiz istemi süresinde almadığından mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 310 ve 317. maddeleri uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,2- Sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Olay günü saat 18:45 sıralarında, gece vakti, sanık sevk ve idaresindeki otomobille meskun mahalde, bölünmüş tek yönlü yolda seyir halindeyken, seyrine göre yolun solundan karşıya geçmek için yola giren yayaya çarpması sonucunda, yayanın öldüğü olayda, kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre, tali kusurlu olduğu anlaşılan sanık hakkında, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken, suçun işleniş şekli, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları da nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, asgari hadden çok fazla uzaklaşılmak suretiyle fazla cezaya hükmolunması,Kabule göre de, 1- Sanık hakkında tayin edilen 3 yıl 4 ay hapis cezasının, adli para cezasına çevrilmesi sırasında hesap hatası yapılarak 30.375 TL yerine, 30.750 TL olarak fazla ceza tayin edilmesi,2- Gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında, uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6 maddesine ve sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında taksit aralığının belirlenmemesi nedeniyle TCK'nın 52/4. maddesine muhalefet edilmesi,Kanuna aykırı olup, katılanlar vekili ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.