Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16864 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22669 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık hakkında yapılan yargılama sonunda, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 07/05/2010 tarih, 2009/456-2010/505 sayılı ilamıyla, sanığın 11/06/2009 tarihinde işlediği sabit görülen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan TCK'nın 179/3-2 maddeleri gereğince 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 10/06/2010 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıllık denetim süresinin başladığı, daha sonra, sanığın, 21/10/2010 tarihinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve hakaret suçlarını işlediği sabit görülerek, hakkında ... Sulh Ceza Mahkemesinin 21/10/2010 tarih, 2010/1003-2011/564 sayılı ilamıyla mahkumiyet kararı verildiği ve anılan kararların kesinleşmesine müteakip, ... Sulh Ceza Mahkemesi tarafından denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkındaki 10/06/2010 kesinleşme tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının değerlendirilmesi için yapılan 11/02/2014 tarihli ihbar üzerine, ... Sulh Ceza Mahkemesince, dosya yeniden ele alınıp, 17/02/2014 tarihli tensip zaptı ile duruşma açılarak, 07/05/2010 tarihli hükmün açıklanmasına karar verildiği görülmekle,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-5237 sayılı TCK'nın 50/3 maddesinde, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezasının, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş olmasına karşın, dosya kapsamında mevcut adli sicil kaydına göre, suç tarihi öncesinde hakkında hapis cezası bulunmayan sanığa tayin edilen hapis cezasının, TCK'nın 50/1 maddesindeki seçenek yaptırımlara çevrilmemesi, 2-İki sınır arasında temel ceza belirlenirken, suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın kasta dayalı kusurunun yoğunluğu nazara alınmak suretiyle adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği nazara alınıp, 280 promil alkollü olarak araç kullanan ve maddi hasarlı trafik kazasına karışan sanık hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak, sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı tutularak BOZULMASINA, 04/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.