Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16842 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2267 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : 2863 sayılı Kanunun 67, 5237 sayılı TCK'nın 63, 53/1maddeleri uyarınca mahkumiyet2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kültür varlığı ticaretine aykırılık suçunu işlediği sabit olan sanıktan ele geçirilip adli emanete alınan 50 adet obje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre sanığa iadesi ya da müzeye teslimi hususunda karar verilmesi, zamanaşımı süresi içerisinde mümkün görülmüş olup;5237 sayılı TCK'nın 51. maddesinde düzenlenen erteleme ve 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumlarının sanık hakkında uygulanabilmesi için ortak koşulun, sanığın yeniden suç işlemeyeceğine dair kanaate varılması olduğu, mahkemece, “ısrarla suçunu inkar eden sanığın yargılama sürecindeki tutum ve davranışlarıyla pişman olduğuna veya bir daha suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaat oluşmaması” gerekçe gösterilerek sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verildiği, sözü edilen değerlendirmede kanuna aykırılık bulunmadığı gibi, “sanığın yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmamış olması” nedeniyle sanık hakkında 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin uygulanma koşullarının da oluşmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki (1) ve (2) numaralı bozma görüşlerine iştirak edilmemiştir.Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, ele geçirilen eserlerin antika olmadığına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK’nın 53/3 maddesi uyarınca sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına karar verilirken, hak yoksunluğu süresinin koşullu salıverilme tarihine kadar olması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının altıncı paragrafı, “5237 sayılı TCK'nın 53/3 maddesi uyarınca, aynı Kanunun 53/1-c maddesinde belirtilen kişisel hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer bentlerde belirtilen hak yoksunluklarının ise mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına” şeklinde düzeltilip, hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.