Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1681 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17298 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, hakaretHüküm : 1-Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan: TCK'nın 136/1, 62, 50/1-a, 52/2-4, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet 2-Hakaret suçundan: 6352 sayılı Kanun'un geçici 1/1-b maddesi gereğince kovuşturmanın ertelenmesi Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanığın mahkumiyetine, hakaret suçundan kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Hakaret suçundan verilen karara ilişkin yapılan temyiz isteminin incelenmesinde:Sanık hakkında açılan kamu davasının yargılaması sırasında, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesinde yer alan, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü uyarınca kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin kararın 5271 sayılı CMK'nın 223/1. maddesinde öngörülen davayı esastan sonlandırıcı, hüküm niteliğinde olmadığı ve bu suretle temyizinin mümkün bulunmadığı, ancak itiraz yolunun açık bulunduğu anlaşıldığından, müşteki vekilinin karara karşı vermiş olduğu temyiz dilekçesinin itiraz niteliğinde olduğu, dilekçe üzerine dosyanın itiraz merciine gönderilmesi gerekirken temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay'a gönderildiği anlaşılmakla, temyiz incelemesi yapılmasına yer olmadığına, dosyanın ve sanığın temyiz dilekçesinin mahalline iade edilmek üzere, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,2-Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz isteminin incelenmesinde:Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın,... isimli yerel gazetenin sahibi olduğu, 21 Ağustos 2011 tarihli ... gazetesinin 2. sayısında müşteki ....ve diğer müştekilerin kurucusu ve üyesi olduğu .... Derneği hakkında haber yaptığı, haber içeriğinde müşteki hakkında, “…bankasından kredi kartı var. .... isimli dernek adresine, yani bu dernekte çalışıyor gösterilmiş,işsiz adama …b...sından kredi kartı verilir mi?sahte bordro ve maaş yazısı bilmeden tabiki verir. neden senin iş adresin ve belirli bir işin olmadığı halde, sana kredi kartını, b...lar kimin sahte maaş yazıları ve de imzaları ile adresine veriyorlar” şeklinde ki haber metninin yanında, müştekinin isim, soyisim, mart 2011 yılına ait borç miktarı ve adres bilgilerinin yer aldığı müştekiye ait kredi kartı ekstresini gazetesinde yayınlaması şeklinde gerçekleşen olayda;Haber içeriklerinin görünür gerçeğe uygun ve güncel olmaması, katılanın toplum içindeki konumu dikkate alındığında, söz konusu haberlerin yapılmasında kamu yararı ve toplumsal ilginin bulunmaması, haberlerde kullanılan ifadelerin, haberlere konu olaylarla fikri bağlantısının bulunmaması, haberlerin verilişinde tahkir edici bir dil kullanılarak, ölçülülük ilkesinin ihlal edilmiş olması karşısında, yayımlanan haberlerin, basının haber verme hakkı sınırları içerisinde kalmadığı ve konunun kamuoyuna aktarılması sırasında hukuka uygun çerçevenin dışına çıkıldığı anlaşılmakla, sanığa isnat edilen eylemin sübut bulduğu anlaşıldığından sanık hakkında, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan mahkumiyet kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, eksik incelemeye, suçun unsurlarının oluşmadığına ve beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK'nın 6/1-g maddesinde, ceza kanunlarının uygulanmasında, basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınların anlaşılacağının belirtilmesi karşısında, katılanın kişisel verilerini, yerel gazetede, hukuka aykırı olarak yayan sanık hakkında, hükümden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü gereğince, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kabule görede; Türk Ceza Kanununun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverme tarihine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, kendi alt soyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmolunması, Kanuna aykırı olup, sanığın, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.