Mahkemesi : Asliye Ceza MahkemesiSuç : Özel hayatın gizliliğini ihlal Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında tehdit suçundan dolayı TCK'nın 106/1-2, 62/1, 52/2-4. maddeleri gereğince doğrudan hükmedilen 3.000,00 TL ve 2.000,00 TL'den ibaret mahkumiyet hükümlerine, hakaret suçundan dolayı TCK'nın 125/1, 62/1, 52/2-4. maddeleri gereğince doğrudan hükmedilen 3.000,00 TL'den ibaret mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz isteminin ... Asliye Ceza Mahkemesinin 06.05.2014 tarihli ve 2014/142 sayılı ek kararı ile reddedilmesi ve 20.05.2014 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen sanık tarafından ek kararın temyiz edilmemesi karşısında, tehdit ve hakaret suçları ile ilgili olarak temyiz isteminde bulunulmaması nedeniyle temyiz incelemesi yapılamayacağı anlaşıldığından, tebliğnamedeki, sanık hakkında tehdit ve hakaret suçlarından dolayı kurulan mahkumiyet hükümleri ile ilgili sanığın temyiz istemi hakkında, hükmedilen cezaların türü ve miktarı itibariyle hükümlerin kesin olması nedeniyle ret kararı verilmesi gerektiğine dair görüşe iştirak edilmemiştir. Sanık ..., mağdur ... ile birlikte oldukları dönemde, mağdurun çıplak görüntülerini gizlice kaydettiği, mağdur tarafından arkadaşlıklarına son verilmesine tepki olarak da mağdurun adını ve soyadını taşıyan sahte facebook hesabı açıp, bu hesapta yayımladığı mağdurun özel görüntülerini, ayrıca mağdurun kardeşine gönderdiği iddiaları ile ilgili olarak TCK'nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal ve aynı Kanun'un 136. maddesinde düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından CMK'nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı anlaşılmakla, dava konusu yapılmayan bu eylemlerle ilgili zamanaşımı süresi içinde dava açılıp hüküm kurulabileceği belirlenerek yapılan incelemede: Sanık hakkında düzenlenen 23.05.2013 tarihli iddianamede, sanığın, mağdur ...ait çıplak fotoğrafları ... kargo aracılığıyla mağdura gönderdiği ve gönderilen zarfın mağdur tarafından açıldığı iddia edilmiş olup, mağdurun özel görüntülerinin, sanık tarafından, içeriğini öğrenme yetkisi bulunmayan kişi veya kişilerin görgüsüne sunulduğuna dair bir anlatım bulunmaması karşısında, sanığa isnat edilen eylemde, TCK'nın 134/2. maddesinde tanımlanan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanığın CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerekirken, iddianamede gösterilen, sınırları çizilen ve kamu davasına konu edilen eylemin aynı zamanda hükmün de konusunu oluşturacağına ilişkin CMK'nın 225/1. maddesindeki, “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.” düzenlemesine aykırı şekilde, iddianame dışına çıkılıp, sanığın mağdurla çekilmiş yarı çıplak resimlerini facebook hesabında yayımladığı gerekçesine dayalı olarak sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.