Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16642 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4866 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Temel ceza belirlenirken, TCK'nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle, aynı Kanun'un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, kolluk ekiplerince yapılan yol kontrolünde durdurulan ve güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak şekilde 3,82 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanık hakkında, almış olduğu alkol miktarına nazaran, suçun işleniş biçimi, meydana gelen tehlikenin ağırlığı ve sanığın kastının yoğunluğu dikkate alınarak, alt sınır aşılıp hak ve nasafete uygun bir ceza hükmedilmesi yerine, asgari hadden ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Sanık hakkında 10/12/2013 tarihinde işlediği iddia olunan eylemle ilgili olarak yapılan yargılama sonunda Mahkemenin, 17/02/2014 tarihli 2014/12 Esas, 2014/185 Karar sayılı kararı ile sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan TCK'nın 179/3-2, 62/1 maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK'nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve aynı Kanunun 231/8. maddesi uyarınca, 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği; bu kararın 28/02/2014 tarihinde kesinleşmesi akabinde sanığın deneme süresi içerisinde 04/04/2014 tarihinde 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçunu işlediği ve ... Asliye Ceza Mahkemesi’nce sanığın bu suçtan 2 yıl 6 ay hapis ve 80 TL para cezası ile mahkumiyetine karar verildiği ve hükmün 09/09/2014 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine duruşma açılarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair aynı Mahkemenin 04/12/2014 tarihli ve 2014/1234 Esas, 2014/615 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, uygulanan kanun maddesinin, “TCK'nın 50/3. maddesi atfıyla aynı Kanun'un 50/1-a maddesi” yerine, sadece “TCK'nın 50/1-a maddesi” olarak gösterilmesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün (4) numaralı paragrafındaki, “TCK 50/1-a maddesi” ibaresinin, “TCK'nın 50/3 ve 50/1-a. maddeleri” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.