Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16491 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1924 - Esas Yıl 2015
Mahkemesi : Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle TazminatDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Davacının ''...'' olan adının gerekçeli karar başlığında ''....'' olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı kabul edilmiş, dava dilekçesinde 16.03.2010 – 07.10.2010 tarihleri arasında tutuklu kalınan süreye ilişkin olarak tazminat talebinde bulunulduğu ve yargılama süresince de ıslah beyanında bulunmadığı dikkate alındığında, davacının talebi ile bağlı kalınarak belirtilen tarih aralığına ilişkin olarak maddi ve manevi tazminata hükmolunmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bu hususa ilişkin bozma öneren görüşe iştirak olunmamıştır. Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Davacının 16.03.2010 – 07.10.2010 tarihleri arasında tutuklu kaldığı 205 güne ilişkin olarak ... Bakanlığınca belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplanacak 4.014 TL’nin maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporunda net asgari ücret miktarlarının daha düşük belirlenmesi suretiyle üzerinden yapılan hesaplamanın hükme esas alınması neticesinde maddi tazminatın 3.641,25 TL olarak eksik tayini, 2- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacının talebi doğrultusunda 205 gün tutukluk süresi için davacı lehine bu ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, 3- Yasal faizin dava tarihinden itibaren talep edildiği dikkate alınmadan, hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarlarına tutuklama tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi, 4- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.