Mahkemesi : Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokmaTaksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:TCK'nın 61/2. maddesine aykırı olarak, TCK'nın 22/3. maddesinin aynı Kanunun 89/1. maddesi gereğince temel ceza belirlendikten sonra uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, sonuç cezayı etkilemediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak ;1- Sanığın 218 promil alkollü olduğu halde, yönetimindeki otomobil ile, gece vakti, meskun mahalde, bölünmüş, düz, hafif eğimli, kuru, asfalt yolda seyir halinde iken, olay mahalline geldiğinde, önünde seyreden otomobilin sol arka kısmına çarpmasıyla, otomobilde yolcu olarak bulunan katılanın 3. derece kırık oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği ve güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği, dolayısıyla atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike, taksirle yaralama suçunun zarar suçu olduğu, bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan sanık hakkında, taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve bu suçtan cezalandırılması ile yetinilmesi, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın ayrıca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi,2- TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin kasten işlenen suçlarda uygulanması gerekirken; taksirle yaralama suçundan kurulan hükümde sanık hakkında bu tedbirlerin uygulanmasına karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün B bendinin hak yoksunluğuna ilişkin yedinci fıkrasının hükümden çıkarılarak; 1-A bendinin hükümden tümüyle çıkartılarak yerine "sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına" ilişkin bendin ilave edilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.