Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : TCK'nın 179/3-2, 53/1, 58/1-2-6. maddeleri gereğince mahkumiyetTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Mükerrirlere özgü infaz rejimini düzenleyen 5275 sayılı Kanunun 108. maddesinin 2. fıkrasında "Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz" hükmüne yer verilmiş olması nedeniyle sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek birden fazla hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması ve tekerrüre esas alınan ilamın hükümde açıkça gösterilmesi gerekliliğine ve sanığın adli sicil kaydında yer alan İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/1202 esas, 2011/37 karar sayılı ilamıyla hırsızlık suçundan aldığı ve 18.03.2011 tarihinde kesinleşen 2 yıl hapis cezasının tekerrüre esas alınabilecek en yüksek cezayı içerdiğinin anlaşılmasına rağmen mahkeme tarafından ??zmir 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 10 ay hapis 2010/2074 esas, 2011/1589 karar sayılı ilamı ile Kırlareli Ağır Ceza Mahkemesinin 16.02.2009 tarihinde kesinleşen 2007/91 esas-2007/162 karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinin tekerürle ilgili "e" fıkrasının çıkartılarak yerine "Sanığın İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/1202 esas, 2011/37 karar sayılı ilamı ile hırsızlık suçundan aldığı 2 yıl hapis cezasının kesinleştiği tarih olan 18.03.2011'den itibaren 3 yıllık süre içinde atılı suçu işlediği anlaşıldığından, TCK'nın 58/1-2-6. maddesi gereğince cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve 5275 sayılı Kanunun 108/2 maddesinin uygulanmasında kazanılmış hakkı nedeniyle mahkemenin tekerrüre esas kabul ettiği ilamdaki, 10 ay hapis cezasından ibaret mahkumiyetin esas alınmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” bendinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.