Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16027 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22006 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 12 - 2014/135036Mahkemesi : Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi Tarihi : 15/03/2010, ( Ek karar tarihi 11/11/2013) Numarası : 2009/393 - 2010/72 Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık hakkında yapılan yargılama sonunda, Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 15/03/2010 tarih, 2009/393- 2010/72 sayılı ilamıyla, sanığın 05/10/2003 tarihinde işlediği sabit görülen taşınmaz kültür varlığına zarar verme suçundan 2863 sayılı Kanunun 65/a, Mülga 765 sayılı TCK'nın 59/2. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis, 285 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 30/06/2010 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıllık denetim süresinin başladığı, daha sonra, sanığın, 12/11/2011 tarihinde kasten yaralama ve tehdit suçunu işlediği sabit görülerek sanık hakkında Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/05/2012 tarih, 2012/35-2012/791 sayılı ilamıyla mahkumiyet kararı verildiği ve anılan kararın 05/07/2012 tarihinde kesinleşmesine müteakip, denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının değerlendirilmesi için yapılan 28/09/2012 tarihli ihbar üzerine, Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesince, dosya yeniden ele alınıp, 22/11/2012 tarihli tensip zaptı ile duruşma açılarak, 11/11/2013 tarihinde sanığın mahkumiyetine karar verildiği görülmekle; Sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 15/03/2010 tarihli kararın kesinleşme tarihi olan 30/06/2010 tarihinden itibaren denetim süresi içinde verilen mahkumiyet kararına konu ikinci suçun işlendiği 12/11/2011 tarihine kadar CMK'nın 231/8. maddesi gereğince dava zamanaşımının durduğu, bu sürenin eklenmesi halinde suç tarihi ile inceleme tarihi arasında sanığın lehine olan 765 sayılı TCK'nın 102/4, 104/2 maddesinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının DÜŞMESİNE, 21/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.