Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15980 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23010 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 12 - 2014/161576Mahkemesi : Eskişehir 6. Asliye Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 06/02/2014Numarası : 2013/630 - 2014/57 Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 2863 sayılı Kanunun 74/1, TCK'nın 62, 53. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ile cezalandırılmasına, ayrıca 2863 sayılı Kanunun 65/a, TCK'nın 62, 52/2, 53. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına dair Eskişehir 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.01.2012 tarih ve 2007/84 E. 2012/7 K sayılı kararının 13.02.2012 tarihinde kesinleşmesinden sonra sanığın deneme süresi içerisinde 20.09.2013 kesinleşme tarihli dolandırıcılık suçunu işlemesi nedeniyle hükümlerin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair aynı Mahkemenin 06.02.2014 tarihli ve 2013/630 esas, 2014/57 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi: Seyitgazi İlçe Jandarma Komutanlığına yapılan izinsiz kazı ve kültür varlığının yurt dışına çıkartılması suçlarının ihbarı üzerine, Seyitgazi Sulh Ceza Mahkemesinin 01.11.2007 tarih, 2007/79 değişik iş sayılı kararıyla, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ve kararları temyiz incelemesine gelmeyen sanıklar A..E.Ç.., A.. Ç.. ve E.. E.. iletişimlerinin dinlenmesi ve kayda alınması kararının alındığı, yapılan iletişimin dinlenmesi tedbiri neticesinde, ismi geçen sanıklar ile yine haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ve kararları temyiz incelemesine gelmeyen sanıklar arasında Seyitgazi ilçesi, ..... beldesinde bulunan Melikgazi Türbesinde define bulabilmek amacıyla kazı yapılması konusunda konuşmaların yapıldığının tespit edildiği, bunun üzerine olay günü olan 10.11.2007 günü kolluk görevlilerince yapılan operasyonda, kararı temyiz incelemesine gelmeyen sanıklardan A. E.. Ç..ile A. Ç..türbe içerisinde el feneriyle araştırma yaptıkları esnada, sanık M..O.. tünel içerisinde kazı yaptığı esnada, sanık A.. Ç.. kazı sonucu çıkan harfiyatı ipe bağlı kova ile yukarı çektiği esnada, sanık M..M.. ise türbeye 30 metre mesafede çevreyi gözetlerken yakalandıkları, her ne kadar iletişimlerinin dinlenmesine karar verilen sanıklar ile telefon görüşmesi tespit edilmemiş ve olay anında olay yerinde yakalanmamış ise de, sanık K.. H..'in izinsiz kazı faaliyetini organize eden kişilerden olduğu, bu durumun sanık K.. H..'e iftira atmaya sebebiyet verebilecek derecede kişisel bir husumetleri bulunmayıp, atılı suçlardan haklarında mahkumiyetlerine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanıklar M..Y.., E.. E.., A.. E.. Ç.., V.. Ö.. ve A..Ç.. verdikleri ifadelerden anlaşılabildiği, yargılama aşamasında mahkemece yapılan keşfe iştirak eden arkeolog bilirkişiden alınan 12.05.2009 tarihli raporda, kaçak kazının 14. yy da yapılan Melikgazi Türbesinin kuzey penceresinin ön kısmında yapıldığının ve türbenin 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli kültür varlığı olduğunun tespit edildiği, dava konusu kazının yapıldığı Melikgazi Türbesinin Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 09.11.1990 tarih, 880 sayılı kararıyla korunması gerekli kültür varlığı olduğunun kabul edildiği, gerek Seyitgazi Cumhuriyet Başsavcılığının 29.11.2007 tarihli iddianamesinde, gerekse de Seyitgazi Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/84 Esas, 2012/7 Karar sayılı ve 12.01.2012 tarihli kararında belirtildiği üzere, olay yeri inceleme tutanağı, olay yerine ait fotoğraf ve kamera görüntülerinin incelenmesi üzerine, kazının türbenin hem güney cephesinin duvarının altına, hem de giriş kapısına 13 metre mesafede bulunan sütunların olduğu bölümde yapıldığının, kazılar neticesinde dış duvar ve türbe tabanının zarar gördüğünün tespit edildiği, tüm bu açıklamalar neticesinde, kararı temyiz incelemesine gelen sanık K.. H..'in, kararları temyiz incelemesine gelmeyen diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği içerisinde, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olan Melikgazi Türbesinde kültür varlığı bulabilmek amacıyla izinsiz kazı yaptığı ve bu eylemi sonucu kültür varlığına da kasten zarar verdiği anlaşılmakla, sanığın tek bir eylem ile kanunun birden çok maddesini ihlal etmiş olduğu, bu durumda 5237 sayılı TCK'nın 44/1. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılmasının gerektiği, 2863 sayılı Kanun kapsamında kültür ve tabiat varlıklarına zarar verme suçunun yaptırımının, aynı Kanun'un 74/1-1. cümlesinde öngörülen yaptırımdan daha ağır olduğu, bu nedenle sanık hakkında sadece 2863 sayılı Kanunun 65/a maddesine göre eylemin niteliği ve kastlarının yoğunluğu dikkate alınarak hüküm tesis edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile sanığın aynı Kanunun hem 65/a, hem de 74/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, mahkumiyete ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.