Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15902 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22597 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürme, Suç üstlenme, Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : TCK'nın 85/1, 62, 50/1-a-4, 52/2.53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet, Suç üstlenme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, suç üstlenme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Suç üstlenme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanunun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak, sanık müdafinin temyiz isteminin, itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca gereği merciince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, Olay esnasında 146 promil alkollü olduğu tespit edilen sanık yönetimindeki otomobil ile gece vakti yerleşim yeri dışında aydınlatması bulunmayan bölünmüş tek yönl?? asfalt 3.9 metre genişliğindeki düz, eğimsiz devlet yolunda seyir halinde iken yolun yapım aşamasında olan kısmına girip direksiyon hakimiyetini kaybederek takla attıktan sonra aracın yan yattığı ve araç içerisinde bulunan bir kişinin öldüğü olayda, asli kusurlu olduğu tespit ve kabul edilen sanık hakkında iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, sanığın taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, sanık hakkında adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle ve tespit edilen 146 promil alkol miktarı nedeniyle eylem bilinçli taksirle gerçekleştiği halde sanık hakkında TCK'nın 22/3. maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz bulunmadığından ve sanığın 146 promil alkolün etkisiyle direksiyon hakimiyetini kaybederek kazaya neden olmakla üzerine atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ile taksirle öldürme suçunun ayrı ayrı oluştuğu ancak trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun, tehlike, taksirle öldürme suçunun ise somut zarar suçu olması nedeniyle sadece taksirle öldürme suçundan hüküm kurulması gerektiği halde ayrıca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da hüküm kurulması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmış olması nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura ve beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak; Sanık hakkında tayin edilen gün adli para cezasının taksit miktarının belirlenmesinde TCK'nın 52/4. maddesi yerine TCK'nın 52/2. maddesinin gösterilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak, düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün (D) harfli kısmının 4. bendinden “TCK'nın 52/2. maddesi' 'çıkartılarak yerine ''TCK'nın 52/4.maddesi'' ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.