Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15671 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12331 - Esas Yıl 2015
Tebliğname No : 12 - 2015/95977Mahkemesi : İzmir 2. Ağır Ceza MahkemesiTarihi : 24/12/2014Numarası : 2014/231 – 2014/427Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Davacı lehine hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarları toplamının kesinlik sınırının üzerinde olması nedeniyle, tebliğnamede davalı Hazine vekilinin maddi tazminat yönünden temyiz talebinin reddini öneren görüşe iştirak edilmemiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar yasal faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,2-Hüküm duruşmasında hazır bulunan Cumhuriyet savcısının isim ve sicil bilgilerinin gerekçeli karar başlığına yazılmaması suretiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 232/2-b maddesine aykırı davranılması,3-Dava dilekçesinde tutuklama tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasına rağmen, davacı lehine hükmolunan maddi ve manevi tazminatlar için, hükmün esasını oluşturan kısa kararda ''24/03/2012 tarihinden'', gerekçeye bağlanan kısa kararda ise ''tutuklama tarihi olan 01/10/2013'' tarihinden faize hükmedilmesi suretiyle gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki yaratılması, 4-Yapılan temyiz incelemeleri sırasında, aynı konu ve tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla dava açıldığının tespit edilmesi nedeniyle, hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, davacı lehine aynı konu ve tutuklama nedenine dayalı açılmış başka dava bulunup bulunmadığının, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden sorgulanıp, ilgili maliye hazinesinden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,İsabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi ve (3) numaralı bozma nedeni yönünden CMUK'un 326/son maddesi gereğince davalı Hazine lehine kazanılmış hak durumu korunarak, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.