Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15622 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23162 - Esas Yıl 2013
Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : Sanık ... hakkında; TCK'nın 85/1, 62. maddeleri gereğince mahkûmiyet Sanık ... hakkında: BeraatTaksirle öldürme suçundan sanık ...'ın beraatine, sanık ...'in mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılanlar vekili ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Sanık ...'ın beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde: Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından failin taksirinin bulunmadığı gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin kusura. ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 2- Sanık ...'in mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince:Sanık hakkında, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin düzenlemenin uygulanmamasına karar verilirken gerekçe gösterilmemiş ise de, sanık hakkındaki şikayetin devam ettiği, zararının giderildiğine ilişkin dosyaya yansıyan bilgi ve belge bulunmadığı ve CMK'nın 231/5. maddesinin koşullarından da biri olan "sanık hakkında bir daha suç işlemeyeceğine dair kanaate varılmayarak" erteleme hükümlerinin uygulanmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki (1) nolu; sanığın lehe yasa hükümlerini uygulama yönünde talebi bulunmadığından ve mahkemenin de takdirinin hapis cezası tayini yönünde olduğu anlaşıldığından, (2) no.lu bozma öneren görüşlere iştirak edilmemiş olup, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4. maddelerinde yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK'nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın asli kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, taksirinin yoğunluğu gözetilerek, alt sınırdan ayrılmak suretiyle hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, asgari hadden ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,A-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi gereğince, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hükmedilen maktu vekalet ücretinin, devlet hazinesi yerine, hakkında mahkumiyet kararı verilen diğer sanık ...'den alınmasına ve asıl yerine vekile verilmesine karar verilmesi, B-"312.07.2011" olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 12.06.2011 olarak yanlış gösterilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının ikinci bendinin ikinci paragrafında yer alan “ve ayrıca beraat eden sanık ... vekil ile temsil olunmakla" ve "ayrı ayrı" ve "Beraat eden Sanık ... vekiline verilmesine" ibarelerinin çıkartılarak bu paragrafın devamına; "Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 1200 TL vekalet ücretinin devlet hazinesinden alınarak sanık ...'a ödenmesine," cümlesinin yazılması ve gerekçeli karar başlığındaki suç tarihinin "12.07.2011" olarak değiştirilmesi suretiyle, eleştirilen ve düzeltilen hususlar dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.