Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15449 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22546 - Esas Yıl 2014
Tebliğname no : 12 - 2014/325509Mahkemesi : İdil Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 15/07/2014Numarası : 2014/393 - 2014/159Suç : Taksirle yaralama Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Şikayetçi A.. B.. talimat mahkemesinde 16.05.2014 tarihli oturumda katılma isteğinde bulunmasına rağmen katılma kararı verilmediği, ancak gerekçeli kararın 06.08.2014 tarihinde müştekiye tebliğ edilmesine rağmen, müştekinin hükmü temyiz etmediğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamenin (4) nolu bozma öneren görüşüne iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-TCK'nın 50/2. maddesinin ''suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez'' şeklindeki hükmüne ve TCK'nın 89/1. maddesindeki seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilmesine rağmen sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi, 2- Mardin Devlet Hastanesi 24.01.2014 tarihinde düzenlenen kesin raporda müştekideki olay nedeni ile meydana gelen yaralanmanın, “kaburgaların birden fazla kırığı, pnömotoraks, travmatik cilt altı amfizem” tanıları ile hastanede yattığı ve tedavisinin devam ettiği şeklinde belirtilmesi karşısında, sanık hakkında tayin olunan temel cezada TCK'nın 89/2-b maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi sureyle eksik ceza tayini, 3-İddianamede talep edildiği halde sanık hakkında TCK'nın 53/6. maddesinin uygulanması hususunda değerlendirilme yapılmaması, Kanuna aykırı olup , mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.