Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Özel hayatın gizliliğini ihlal Hüküm : Beraat Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, Mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığa atılı TCK'nın 134/1. maddesi kapsamına giren eylem nedeniyle suç tarihi itibariyle davaya bakma görevinin Sulh Ceza Mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla, tebliğnamede bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir. Dosya kapsamına göre, bilgisayar öğretmeni olan sanığın, bilgisayarının harddiskinde yapılan incelemede, spor salonu soyunma odasında kızların üzerlerini değişirken çekilmiş 49 saniyelik bir video dosyası ile bir sınıf içerisinde 2-3 tane kız öğrenciye ait birbirleri ile şakalaşarak eteklerini kaldırdıkları 28 saniyelik video dosyası olduğunun iddia edildiği olayda; görüntülerin yetişkin kişilere ait olduğu ve çocuk istismarının bulunmadığı, görüntü dosyalarının cep telefonu ile çekilen video dosyaları olduğu ve görüntü kalitesinin çok düşük olduğu, görüntülerin net olmaması, nerede ve ne zaman çekildiğinin bilinmemesi nedeni ile görüntülerdeki kişilerin tespitinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, Mahalli Cumhuriyet savcısının, göreve ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK'nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun, aynı Kanunun 139/1. maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup, mağdurların tespit edilememiş ve sanık hakkında usulüne uygun şikayette bulunulmamış olması karşısında, sanık hakkında açılan kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle TCK’nın 139/1, 73/1 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki davanın şikayet yokluğu nedeniyle TCK'nın 73, 139 ve CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 23.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.