Tebliğname No : KYB - 2015/202598Mahkemesi : Bayındır (Kapatılan) Sulh Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 23/12/2013Esas-Karar No : 2013/406-2013/569 Taksirle yaralama suçundan sanık Z.. D..'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 89/1 ve 62. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun'un 51/1. maddesine göre ertelenmesine ilişkin Bayındır (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 23.12.2013 tarihli ve 2013/406 esas, 2013/569 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Dosya kapsamına göre, 1- Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 89/1 ve 62. maddeleri uyarınca hükmedilen 2 ay 15 gün adli para cezasının, aynı Kanun'un 52/1-2. maddeleri gereğince para cezasına çevrilmemesinde, 2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesinde iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezasının ertelenebileceği hüküm altına alınmış iken, para cezasının ertelenmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 26.05.2015 gün ve 34079 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.06.2015 gün ve 2015/202598 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61/8. maddesindeki, “Adlî para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün üzerinden yapılır. Adlî para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle bulunur.” düzenlemesine aykırı şekilde, sanığa gün üzerinden adli para cezası tayin edilmemesi ve hükmedilen 2 ay 15 gün adli para cezasının, aynı Kanun'un 52/1-2. maddesi gereğince sanığın bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarla çarpılmaması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında, Ayrıca; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesinde, “Hapis cezasının ertelenmesi” başlığına yer verilerek ertelemenin hapis cezası ile sınırlandırıldığı ve anılan Kanun'da adli para cezalarının ertelenebileceğine dair bir hüküm bulunmadığı gözetilmeden, sanığa hükmedilen adli para cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesinde isabet görülmemiş olup, Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Bayındır (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 23.12.2013 tarihli ve 2013/406 esas, 2013/569 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak üzere isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309/4-d maddesinde yer alan, “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenlerine göre aleyhe sonuç doğurmamak üzere uygulama yapılarak ve mahkemenin takdiri de gözetilerek, hükmün 1 ve 2 numaralı paragraflarının, “1- a) Sanığın sübut bulan taksirle yaralama suçundan dolayı eylemine uyan TCK'nın 89/1. maddesi gereğince, aynı Kanun'un 61/1. maddesindeki ölçütlerden suçun işleniş biçimi ve sanığın taksire dayalı kusurunun ağırlığı göz önünde bulundurularak, takdiren ve tercihen 90 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, b) Sanığa tayin edilen cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri nazara alınıp, hükmedilen cezada TCK'nın 62. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak, sanığın 75 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 2- TCK'nın 61/8. maddesi uyarınca, sanık hakkında sonuç olarak belirlenen 75 gün ile aynı Kanun'un 52/1-2. maddesi gereğince sanığın ekonomik durumu ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurulup, 1 gün karşılığı takdiren 20,00 TL olarak tayin edilen miktarın çarpılması suretiyle neticeten sanığın 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,” şeklinde değiştirilmesine, hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.