Tebliğname No : 12 - 2014/365762Mahkemesi : Ç.. Ç.. 1. Asliye Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 17/09/2013Numarası : 2012/266 - 2013/278 Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, vekalet ücreti yönünden katılan vekili ile sanıklar A.. U.., T.. İ.., Yasin Satılmış, M.. A.., A.. T.., M.. A.., L.. S.. ve M.. S.. tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Sanıklar M.. A.., A.. U.., L.. S.., M.. S.., Y.. S.. ve M.. A.. hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Ç.. Ç.. İl Jandarma Komutanlığına yapılan izinsiz kazı faaliyeti ihbarı üzerine, olay yeri olan Ç.. Ç.. ili, ..ilçesi, ... köyü, ... mevkiine giden kolluk görevlilerince, arazide 7-8 metre derinliğinde izinsiz kazının yapılmış olduğunun, kazı yeri içinde ve etrafında bir adet iş eldiveni, sigara izmaritleri, çalıların arkasına gizlenmiş jeneratör, hilti, hilti ucu, balyoz, manivela, kablo, fünye, dinamit ateşleme fitili gibi suç eşyalarının bulunduğu ve muhafaza altına alındığı, izinsiz kazıyı yapan faillerin araştırılması sonucu bölgede hayvan otlatan kişi olduğu belirlenen T.. İ..'e ulaşıldığı, T.. İ.. isimli kişinin bilgi sahibi ve sanık olarak verdiği ifadelerinde, davaya konu yerde hayvan otlattığını, 2009 yılının Aralık ayı içerisinde M.. S.., Y.. S.. ve M.. A.. isimli kişileri arazide gördüğünü, durumlarından şüphelenip şahısları takip ettiğinde bu kişileri kazma ile kazı yaptıkları esnada gördüğünü, olay yerine A.. U.. ve M.. A.. isimli kişilerin de geldiğini ve birlikte kazı yaptıklarını, olaydan 2 gün sonra aynı yerde sanıklar M.. A.., A.. U.., L.. S.., M.. S.., Y.. S.. ve M.. A..'nu kaçak kazı yaparlarken gördüğünü, bu kişilerle bir süre sohbet ettiğini, 1 hafta sonra da olay yerinde motor sesleri ve dinamit patlatma sesleri duyduğunu beyan ettiği, bu ifadeler üzerine ismi geçen sanıkların soruşturmaya dahil edildikleri, Ç.. Ç.. Sulh Ceza Mahkemesinin 25.03.2010 tarih, 2010/251 değişik iş sayılı kararıyla, CMK'nın 75 ve 79. maddeleri uyarınca sanıklardan kan, tükürük ve kıl gibi vücut örneklerinin alınmasına ve bu örnekler üzerinde moleküler genetik incelemeler yapılmasına dair kararın alındığı, bu karara binaen olay yerinden ele geçirilen sigara izmaritleri ve bir adet eldiven üzerinde yapılan kriminal incelemeler sonucu düzenlenen 14.06.2010 tarihli Jandarma Genel Komutanlığı raporunda, 3 adet sigara izmaritinden ve eldivenden elde edilen DNA örneklerinin, sanık M.. A..'na ait DNA profili ile benzer olduğunun tespit edildiği, yine Ç.. Ç.. Sulh Ceza Mahkemesinin 25.03.2010 tarih, 2010/250 değişik iş, 13.04.2011 tarih, 2011/240 ve 241 değişik iş sayılı kararları ile sanıkların kullandıkları cep telefonu numaralarının iletişimlerini gösterir HTS raporlarının alınmasına karar verildiği, alınan raporların incelenmesinden anlaşılacağı üzere, sanıkların arasında suç tarihi öncesi ve sonrasında içeriğini bilmediğimiz görüşme trafiğinin olduğu, ayrıca sanıklardan L.. S.., M.. A.. ve M.. A..'nun 05.01.2010 tarihinde olay yerinde bulunan Eldivan Baz İstasyonunu kullandıkları, yine sanıklardan A.. U..'un verdiği ifadelerinde, olay tarihinde kendisinin yurt dışında bulunduğunu beyan etmiş ise de, Ç.. Ç.. Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün 16.01.2013 tarihli yazısında, A.. U..'un 2011 yılında yurt dışına çıkış ve yurda giriş yaptığının, ancak 2011 yılı öncesinde yurt dışına çıkışının olmadığının belirtildiği, tüm bu nedenlerle sanıklar M.. A.., A.. U.., L.. S.., M.. S.., Y.. S.. ve M.. A..'nun fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, kültür varlıkları bulmak amacıyla, sit alanı veya 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi anlamında korunması gerekli yerlerden olmayan bölgede, 7-8 metre derinliğinde bir adet çukur açmalarının sabit görülmesi karşısında, sanıkların eyleminin 5728 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 74/1-2. cümlesine temas eden suçu oluşturduğu gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile sanıklar hakkında 5728 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 74/2. maddesi uygulanarak hüküm kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının yargılama giderlerinden önce gelmek üzere hükme, “Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.320 TL vekalet ücretinin sanıklar M.. A.., A.. U.., L.. S.., M.. S.., Y.. S.. ve M.. A..'dan eşit şekilde alınarak katılan kuruma verilmesine” cümlesi eklenip, hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Sanıklar N.. İ.., T.. İ.., A.. T.. ve O.. Ç.. hakkında verilen mahkumiyet kararına karşı yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Ç.. Ç.. ili, .... ilçesi, ... köyü, ...mevkiinde meydana gelen izinsiz kazı faaliyeti nedeniyle, her ne kadar sanıklar N.. İ.., T.. İ.., A.. T.. ve O.. Ç.. hakkında da dava açılmış ve yapılan yargılama neticesinde sanıkların mahkumiyetine karar verilmiş ise de; sanıkların verdikleri ifadelerinde, üzerlerine atılı izinsiz kazı suçunu kabul etmediklerini, atılı suç ile bir ilgilerinin olmadığını beyan ettikleri, sanıkları izinsiz kazı yaptıkları esnada gören bir tanık beyanının olmadığı, eylemleri sabit görülen diğer sanıklarla görüşmesi olduğu tespit edilen 0531 691 48 65 numaralı hattın sahibi olan sanık A.. T..'nın verdiği ifadelerinde, bu hattın kendi adına kayıtlı olduğunu, ancak kendisinin kullanmadığını, tanıdığı olan O.. Ç.. isimli kişinin kullandığını, üzerine atılı suçlamayı da kabul etmediğini beyan ettiği, sanık O.. Ç..'ın da verdiği ifadelerinde de, bu hattı kendisinin de kullanmadığını ve atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği, ayrıca 0531 691 48 65 numaralı hat ile diğer sanıklar arasında görüşme trafiği tespit edilmiş ise de, görüşme içeriğinin bilinmediği ve bu hattın olay yeri itibariyle Eldivan Baz İstasyonunu kullandığına dair bir tespitin de bulunmadığı, eylemleri sabit görülen diğer sanıkları izinsiz kazı yaparken gören ve verdiği ifadelerinde bu kişilerin isimlerini söyleyen sanık T.. İ.. ile sanıkları bir kez arabasına alarak bir yere bırakan sanık N.. İ..'in beyanlarının doğru olmadığına ve eylemleri sabit görülen diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiklerine dair delillerin bulunmadığı, sadece sanık T.. İ..'in, eylemleri sabit olan diğer sanıkların izinsiz kazı eylemlerini bir süredir bilmesine rağmen, durumu adli makamlara bildirmediği, TCK'nın 278. maddesinde tanımlanan bu suçun ise, iddianame içeriğinden anlaşılamaması nedeniyle ayrı bir davanın konusu olabileceği, tüm bu nedenlerle sanıklar N.. İ.., T.. İ.., A.. T.. ve O.. Ç.. hakkında atılı suçtan beraatlerine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanıklar ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak, BOZULMASINA, 14/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.