Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15153 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13396 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanun'a aykırılık Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 67/2, TCK'nın 62, 52/2, 53/1. maddeleri gereğince mahkûmiyet.2863 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Alaşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlilerince Alaşehir Otogarı'nda durumundan şüphelendikleri sanık ...'in üzerinde, Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2011/84 değişik iş numaralı arama kararına binaen yapılan aramada, davaya konu 1 adet Roma dönemine ait, gümüş madalyonun ayakkabısının içinden ele geçirildiği ve el koyma işlemlerinin gerçekleştirildiği, dosya kapsamında bulunan Manisa Müze Müdürlüğü raporu ile Celal Bayar Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim görevlisi bilirkişiden alınan rapordan anlaşılacağı üzere, davaya konu eserin 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gereken, tescil ve tasnife tabi kültür varlığı olduğu, sanığın kollukta verdiği, davaya konu eseri tanımadığı kişiden 50 TL karşılığı satın aldığına, eseri Denizli Müzesi'ne satmak amacında olduğuna, ancak henüz satamadan yakalandığına dair ifadesinden sanığın amacının anılan kültür varlığını müzeye satarak karşılığında menfaat elde etmek olduğu, 2863 sayılı Kanun'un 64/1. maddesinde kültür varlıklarını bulanlara verilecek ikramiyenin hüküm altına alındığı, anılan düzenleme uyarınca ikramiye verilebilmesi için, korunması gerekli taşınır kültür varlıklarının “bulma” yoluyla elde edilmesi gerektiği ve eserlerin hukuka uygun şekilde elde bulundurulması gerektiği, somut olayda ise sanığın, ele geçirilen eseri bulmadığı, maddi menfaat elde etmek amacıyla 3. kişiden satın aldığı, bu nedenlerle de sanığın eylemi ile “kültür varlığı ticaretine aykırılık” suçunu işlediği ve eyleminin sabit olduğu anlaşılmakla; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, bu nedenle beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sanık hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının 2-b. bendindeki “...53/1-c. bendinde bahsi geçen haklardan ceza evinde kaldığı sürece yoksun bırakılmasına” cümlesi çıkarılarak yerine “5237 sayılı TCK'nın 53/3 maddesi uyarınca, aynı Kanunun 53/1-c maddesinde belirtilen kişisel hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.