Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15149 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13080 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanun'a aykırılıkHüküm : 2863 sayılı Kanun'un 65/b, 5237 sayılı TCK'nın 62, 52/2-4, 53/1. maddeleri uyarınca mahkûmiyet.2863 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:2863 sayılı Kanun'un, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin ...'nın koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanun'un 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanun'un 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanun'un 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanun'un 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 13.03.1976 tarih ve 8994 sayılı kararıyla 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edilen ve Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 28.03.1990 tarih ve 733 sayılı kararıyla da koruma kararının devamına karar verilen, ... sınırları içerisinde yer alan 143 sayılı parsele sanık tarafından 6x3,5 m2 alan üzerine kurulu, tek katlı, metal doğramalar üzerine ahşap giydirilmiş, kulube tarzında sabit yapı yapıldığının tespit edildiği ve sanık hakkında soruşturmaya başlanarak 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, ilgili Koruma Kurulu'nun sit kararının bölgede mutat vasıtalarla duyurusunun yapıldığı ve buna ilişkin tutanakların da dosyada bulunduğu, gerek sanık beyanlarından ve gerekse de Mernis kaydından anlaşılacağı üzere, sanığın 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edilen bölgede ikamet ettiği, böylece sanığın bölgenin sit alanı olduğunu bildiğinin kabul edilmesi gerektiği, böylece sanığın 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde izin almadan fiziki müdahalede bulunduğu ve üzerine atılı suçun sabit olduğu, 6498 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanun'un 65/1 maddesinde öngörülen yaptırım miktarında sanık lehine herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmakla, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın eyleminde suç unsuru bulunmadığından, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.