Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : Beraat Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılanlar vekili ile mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Katılanlar vekiline 27.09.2012 tarihinde tefhim edilen hükmü CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 16.11.2012 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin REDDİNE,2-Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelemesine gelince;Oluş ve dosya kapsamına göre; olay günü sanık ...'ın sahibi olduğu inşaatta aralarındaki sözleşme gereği inşaatın balkon korkuluklarının yapılması işini yapan diğer sanık ...'ın üstlendiği olay sırasında inşaatta çalışmayan ancak kendisine yardımda bulunan ölen ...'ın sanık ...'ın uzattığı balkon korkulukları yapımında kullanılan 6 metre uzunluğundaki metal boruyu almak isterken 2,25 metre kadar yakınından geçen elektrik tellerine değmesi sonucu elektrik akımına kapılarak suç yeri olan inşaattan düşerek öldüğü olayda; çalışmanın ustabaşı ve inşaat mühendisi olan şantiye şefinin denetim ve talimatları doğrultusunda sürdürüldüğü, inşaat yakınından geçen elektrik hattının tehlikesine karşı önceden tedbir alma, elektrik hattının tehlikesi hakkında inşaata ikaz levhası asma, hat ile inşaat arasına bariyer yaptırma, inşaatla ilgisi olmayan şahısların inşaata girmesine engel olma hususundaki sorumluluğun, usta başı ve şantiye şefine ait olacağı nazara alındığında, 07.10.2011 tarihli bilirkişi raporunun oluşa uygun olduğu ve olay nedeniyle sanık ...'a kusur yüklenemeyeceği anlaşılmakla, atılı suçtan beraat kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, bu konuda bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.Bilirkişi raporuna göre; iş kazasında kusurlu olduğu belirtilen şantiye şefi ... hakkında zamanaşımı süresi içinde dava açılması mümkün görülmüştür.Yapılan yargılama sonunda, suç açısından failin taksirinin bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, mahalli Cumhuriyet savcısının, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 17.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.