Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14697 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22677 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK'nın 85/1, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 Sayılı TCK'nın 62. maddesinin uygulanıp uygulanmaması yönünden 5237 sayılı TCK'da hakime geniş bir takdir yetkisi tanınmış takdiri indirim nedenleri ise örnekseme yoluyla sayılmış, ancak bu hallerin sınırlı olmadığı tamamının sayılmasının da mümkün olmayacağı nazara alınarak benzer durumların da bu kapsamda değerlendirilebileceğini maddede açıkça ifade edilerek, 765 sayılı TCK'nın 59. maddesinden farklı olarak, takdiri indirim nedeni olarak kabul edilen hususların da kararda gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Anılan hüküm uyarınca taktiri indirim nedeni uygulandığında, hangi nedenlerle bu müessesenin uygulandığı kararda gösterilecek, uygulanmadığı takdirde ise fiili taktirin bu yönde olduğu kabul edilecek ve bu husus ancak gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olmaması veya fiili taktirin uygulanan diğer müesseler karşısında hukuka aykırılık oluşturduğu yada dosya kapsamı itibariyle açıkça kanuna aykırı olduğunun saptanması halinde bozma nedeni oluşturacaktır. Mahkemenin takdiri indirim uygulamama yönündeki iradesinde, dosya kapsamı itibariyle bir isabetsizlik bulunmadığından; iddianamede sanık hakkında TCK'nın 53/6. maddesinin uygulanması talep edildiği halde bu hususta mahkemece herhangi bir karar verilmemişse de, 53/6. maddesinin uygulanmasının mahkemenin takdiri kapsamında olması ve takdirin bu yönde kullanıldığı düşünüldüğünden tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında tayin edilen hürriyeti bağlayıcı cezanın adli para cezasına dönüştürülmesi ve adli para cezasına çevrilen cezanın taksitlendirilmesi sırasında uygulama maddelerinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 3. paragrafının başına “TCK'nın 50/1-a, 50/4 maddeleri gereğince sanık hakkındaki hürriyeti bağlayıcı cezanın adli para cezasına dönüştürülmesine” ibaresinin; 4. paragrafının başına “TCK'ın 52/4 maddesi gereğine” ibaresinin eklenmesine, hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.