Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14593 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23372 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 12 - 2014/168102Mahkemesi : Vize Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 22/01/2014Numarası : 2013/11 - 2014/33 Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Anayasa Mahkemesi'nin 13/10/2012 tarih, 28440 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun'da yapılan değişiklikler değerlendirildiğinde; Yüksek Mahkemece “mülkiyet hakkı ihlali” iddiasının kabul edilmediği, ancak, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik ilkesi” ne göre, kişilerin maliki bulundukları taşınmazların korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğiyle tescilli olduğunu ya da sit alanı içerisinde kaldığını öğrenmeleri gerektiği hususunun vurgulandığı, iptal hükmündeki gerekçeler doğrultusunda, 2863 sayılı Kanunun “tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinin 6498 sayılı Kanun ile değiştirildiği, buna göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edilmesi; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulması gerektiği; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılacağı; 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklerin amacının ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu; Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, sanığın, Kırklareli İli,.. İlçesi, ...Kasabası, 218 ada, 3 parsel sayılı olup, Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 13/06/1996 tarih ve 3168 sayılı kararı ile belirlenen kentsel ve 3. derece arkelojik sit alanı sınırları içerisinde yer alan taşınmazda mevcut olan iki katlı çatısı olmayan betonarme binanın üst merdiven çatı çıkışının üzerinin kapatılması amacıyla izinsiz olarak tuğladan dört duvar inşa ettiği, mahkemece icra edilen keşfe katılan sanat tarihçi ve inşaat bilirkişileri tarafından düzenlenen raporlar ile, müze görevlilerinin tespit ettiği fiziki duruma ilave olarak lento betonun atıldığı, pvc kapı ve pencere çerçevesinin takıldığı, eğimli çatısı oluklu malzemeyle örtülü, sıvasız özensizce yapılan bir mekan oluşturulduğu, sanık tarafından izinsiz olarak gerçekleştirilen uygulamaların sit alanına 2863 sayılı yasanın 9. maddesi kapsamında inşai ve fiziki müdahale niteliğinde olduğu, mevcut uygulamaların sit alanına zarar verilmeksizin kaldırılabileceği hususlarının belirtildiği, sit kararının taşınmazın bulunduğu mahalde mutat vasıtalarla ilan edildiği, kaldı ki suça konu taşınmazın sit alanı içerisinde yer aldığını bilmediğini beyan eden sanığın, en geç tutanak tarihinde bu hususu öğrenmesine rağmen inşai faaliyete devam ettiği, bu nedenlerle savunmasının itibar edilebilir mahiyette olmadığı, sanığın iyi niyetle hareket ettiğinin kabul olunamayacağı, bu itibarla, mahkemece, Edirne Valiliği bünyesinde suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosu bulunması karşısında, taşınmazın bulunduğu yerin Edirne Valiliği bünyesinde kurulan koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında bulunup bulunmadığı hususu tespit edilip, hükümden önce, 11.10.2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-2. cümlesi ve 65/4 maddeleri gereğince sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.