Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14441 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22618 - Esas Yıl 2014





Tebliğname no : 12 - 2014/122221Mahkemesi : Samsun 1. Ağır Ceza MahkemesiTarihi : 24/12/2013Numarası : 2013/246 - 2013/453 Suç : Taksirle ÖldürmeTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ile katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın idaresindeki kamyonet ile bölünmüş 3 şeritli devlet yolunda seyri sırasında, ışıklı kavşağı geçtikten sonra direksiyon hakimiyetini kaybederek, çarpma öncesi sol şeritte 36 metre fren izi bırakmak suretiyle, orta refüjü aşıp karşı istikamete geçerek karşı yönden sol şeritte giden katılan M.. E.. idaresindeki kamyon ile kafa kafaya çarpışmaları sonucu, kamyonun çarpmanın etkisi ile aynı yönde ve sağında giden dava dışı H.. Ö.. idaresindeki halk otobüsünün sol yanına çarpması şeklinde meydana gelen ve bir kişinin ölümü, sanıktan şikayeti bulunan üç kişinin de nitelikli şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda; hızını meskun mahal şartlarına göre ayarlamaması sebebiyle tamamen kusurlu olduğu tespit ve kabul edilen sanık hakkında, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da gözetilmek suretiyle, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması; yine sanığın tamamen kusurlu oluşu, olayda bir kişinin ölmesi ve üç kişinin de çok ağır ve nitelikli şekilde yaralanması sebebiyle meydana gelen zararın ağırlığı ve ölen yakınları ile mağdurların zararlarının giderildiğine dair açık bir tespitin de bulunmaması göz önüne alındığında sanık hakkında TCK'nın 50. maddesinde belirtilen paraya çevirme hükümlerinin uygulanmaması gerektiğinin gözetilmemesi;Kanuna aykırı olup, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA; 02.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.