Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14411 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22651 - Esas Yıl 2013
Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürme Hüküm : TCK'nın 85/1, 62, 50/4-1a-6, 52/4, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkûmiyet, sürücü belgesinin geri alınması Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Gerekçeli karar başlığında, 5271 sayılı CMK’nın 232/2-c maddesine uygun şekilde, suçun işlendiği yer ve zaman diliminin gösterilmemiş olması, mahallinde tamamlanması mümkün yazım eksikliği olarak kabul edilmiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, kusura, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerektiğine, katılanlar vekilinin, sanığın cezasında indirim uygulanmaması ve hapis cezasının adli para cezasına çevrilmememesi gerektiğine ilişkin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1) Sanık hakkında hükmedilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında, hapis cezasının kaç gün üzerinden çevrildiğinin belirtilmemesi suretiyle 5237 sayılı TCK'nın 52/3 maddelerine aykırı davranılması,2) TCK'nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK'nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan "gereğince," kelimesinden sonra gelmek üzere "910 gün karşılığı adli para cezasına çevrilmesine ve" ibaresinin eklenmesi ve TCK'nın 50/6. maddenin uygulanmasına ilişkin 6. numaralı bendin hükümden çıkartılması suretiyle eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.