Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Özel hayatın gizliliğini ihlalHüküm : Beraat Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, sanık hakkında kurulan hükmün niteliğine göre, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 318 ve 5271 sayılı CMK'nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede: Dosya kapsamına göre; tekvando milli takımında oyuncu olan sanık ...'nin, takım arkadaşı olan katılan ...'nın adını, soy adını ve resmini kullanarak, facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde sahte hesap açıp, bu hesap üzerinden, katılanın kişisel ve ailevi fotoğraflarını, onun bilgisi ve rızası dışında yayınladığı iddiasına konu olayda, Sanığın, bahse konu profilin kendisi tarafından oluşturulmadığına yönelik savunması, soruşturma aşamasında, Amerika Birleşik Devletleri'nin ilgili adli makamından talep edilen adli yardıma olumlu cevap verilmemesi nedeniyle, şikayete konu hesabın oluşturulduğu bilgisayarın IP adres bilgilerinin tespit edilememiş olması, sanığa ait elektronik posta adresi ile sahte facebook hesabına erişim sağlandığına dair bir delil elde edilmemiş olması, kovuşturma aşamasında düzenlenen 16.01.2013 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, olayın üzerinden geçen zaman dilimine nazaran, bu aşamada, sanığın kullanımındaki bilgisayarlar üzerinde yapılacak inceleme sonunda, şikayete konu sahte hesabın, sanık tarafından oluşturulduğunu belirleme imkanının bulunmaması, söz konusu sahte facebook hesabına konulan katılanın resimlerinin, mutlaka ve sadece sanıkta mevcut olabilecek özellikte resimler olmaması karşısında, katılanın iddiasının soyut aşamada kaldığı, savunmanın aksine, sanığın mahkumiyetine yeter, her türlü derecede şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak, Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanık hakkında beraat hükmü kurulurken, uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan “BERAATİNE,” ibaresinden önce gelmek üzere hüküm fıkrasına “CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince” ibaresinin ilave edilmesi ve hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.