Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14160 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27141 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Hüküm : TCK'nın 73/1-4, CMK'nın 223/8 maddeleri gereğince düşme Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan sanıklar hakkındaki davanın düşmesine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya kapsamına göre, sanığın rehber öğretmen olarak görev yaptığı okulun öğrencilerinden olan tanık ... ile okulun öğretmenlerinden olan katılan arasındaki elektronik posta iletilerini, okul müdürü sanık ... ile birlikte tutanağa bağlayarak katılan hakkında yetkili mercilere ihbarda bulunmak suretiyle ifşa ettiğinin iddia edildiği olayda; TCK'nın 132. maddesinde düzenlenen haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun, aynı Kanunun 139/1. maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup, katılanın, sanığın da hazır bulunduğu 20.09.2011 tarihli duruşmadaki beyanı ile şikayetten vazgeçtiği, sanığın da vazgeçmeden haberdar olduğu halde vazgeçmeye karşı çıkmadığı anlaşılmakla, vazgeçme nedeniyle TCK’nın 73/1-4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca verilen düşme kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, katılan vekilinin suç vasfına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafi ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dosya kapsamına, sanık savunmalarına, tanık anlatımlarına ve elektronik posta iletilerine göre, sanığın, müdür olarak görev yaptığı okulda, okul öğretmenlerinden olan katılan ile okulun öğrencilerinden olan tanık ... arasında ilişki olduğu iddiasının yayılması üzerine, sanığın, okulun rehber öğretmeni olan sanık ... ile birlikte tanık ...'la görüştüklerinde, tanık tarafından kendilerine gösterilen, katılanın, tanığa internetten gönderdiği iddia edilen cinsel içerikli birçok elektronik posta iletilerini tutanağa bağlayarak yetkili mercilere göndermek suretiyle ihbarda bulunması şeklinde gelişen olayda; sanığın, katılanla tanık ... arasındaki haberleşme içeriklerini ifşa etmesi nedeniyle eylemin sübutu halinde TCK'nın 132/2. maddesinde tanımlanan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturacağının ancak somut olayda, sanığın, elektronik posta iletilerinin içeriği üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ve delil ileri sürülmediği gibi, sanığın, sıfat ve konumu ile yürüttüğü kamu görevinin niteliği de nazara alındığında, katılanın, tanık ...'a karşı suç teşkil edebilecek eylemleri bulunduğu yönünde kuvvetli şüphe oluşturacak delillerin kaybolmasını önlemek için tutanağa bağlayarak yetkili mercilere iletmesi şeklindeki eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği, atılı suçun kanuni unsurlarının gerçekleşmediği anlaşılmakla, beraati yerine, “katılanın şikayet hakkının bulunmaması” şeklindeki isabetsiz gerekçeyle davanın düşmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafi ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.