Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14159 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27238 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hakaret, Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele GeçirmeHüküm : 1- TCK'nın 125/2-1, 43 maddeleri gereğince mahkumiyet 2- TCK'nın 125/2-1, 43 maddeleri gereğince mahkumiyet 3- TCK'nın 136/1, 51/1-3-6-7 maddeleri gereğince mahkumiyet, erteleme Hakaret ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Hakaret suçundan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TCK.nun 61/8. maddesi uyarınca, temel adli para cezasının tayininde esas alınacak tam gün birim sayısı üzerinden artırım ve indirimler yapıldıktan sonra belirlenen sonuç gün ile bir gün karşılığı takdir edilen miktarın çarpılması suretiyle sonuç adli para cezasının tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden, sanık hakkında pişman hali görülmediğinden bahisle yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, sanığın daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması atıfet kurumundan yararlandığı anlaşılmakla aynı kurumdan yeniden yararlandırılmamasında isabetsizlik görülmediğinden, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya içeriğine, mesaj tespit tutanaklarına ve yapılan araştırma içeriklerine göre, sanığın, cep telefonlarına değişik zamanlarda birçok mesaj çekerek katılanlara şeref, onur ve saygınlığını rencide edecek nitelikte sözlerle ve söverek hakaret ettiği, atılı suçların bu şekilde sübut bulduğu anlaşıldığından, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın eksik incelemeye, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin isteme aykırı olarak ONANMASINA, 2- Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosya içeriğine, sanığın ikrar beyanı ve araştırma içeriklerine göre; sanığın, kozmetik ürünleri alım satımı nedeniyle aralarında oluşan husumet üzerine, katılan ...'in kişisel veri niteliğindeki telefon numarasını cinsel sohbet içerikli bir internet sitesine vererek yaydığı, atılı suçun bu şekilde sübut bulduğu anlaşılmakla, eksik araştırma nedeniyle bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiş, CMK'nın 231/6-c maddesinde belirtilen zarar kavramının, somut (maddi) zarara ilişkin olup, manevi nitelikteki zararı kapsamaması ve incelenen dosyada, sanığın eylemi sonucu dosyaya yansımış somut bir zararın bulunmaması karşısında, sanık hakkında, “zararın giderilmesi söz konusu olmadığından” biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, sanığın daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması atıfet kurumundan bir kez yararlandığı anlaşılmakla aynı kurumdan yeniden yararlandırılmamasında isabetsizlik görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın eksik incelemeye, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;02.07.2012 tarihinde kabul edilip, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesi ile, "31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren suçlar bakımından "kovuşturmanın ertelenmesi" kurumunun düzenlenmesi karşısında, TCK'nın 7/2 maddesi de gözetilerek, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.