Tebliğname No : 12 - 2014/115054Mahkemesi : Milas 2. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 16/07/2013Numarası : 2008/376 - 2013/410 Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili, mahalli Cumhuriyet Savcısı ve üst Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı adına hazine vekilinin katılma isteminde bulunduğu ve anılan kurumun katılmasına karar veriliği halde gerekçeli karar başlığında “İ.. M..”nün katılan olarak gösterilmesi, yine gerekçeli karar başlığında ... isminin iki kez sanık olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak,Suç tarihinde Milas Müze Müdürlüğünde görev yapan sanık T.. U..'ın eşi olan ... ile birlikte Milas'ın değişik bölgelerinde inceleme ve kazı yaparak tarihi eser topladıkları ve bu eserleri evlerinde biriktirdikleri yönünde yapılan ihbar üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, sanıkların birlikte yaşadıkları evde Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen yazılı arama kararına dayanılarak emniyet görevlilerince 04/07/2008 tarihinde yapılan arama neticesinde, evin balkon kısmında, plastik kasa içerisinde poşetlenmiş vaziyette 652 adet obje bulunduğu, mahkemece yargılama aşamas??nda eserler üzerinde değişik bilirkişi kurullarına incelemeler yaptırıldığı, kişisel değerlendirmeler içermeyen, bilimsel verilere dayalı olarak hazırlandığı görülen akeolog bilirkişiler .... ile sanat tarihçi bilirkişi ... tarafından ortak olarak düzenlenen 20/01/2011 tarihli bilirkişi raporunda, suça konu 652 parça objenin 17 adetinin 2863 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığını, 1 adet perdah taşı, 6 adet taş el baltası, 1 adet bronz keski, 1 adet ezgi taşı, 1 adet taş el baltası olmak üzere toplam 10 adet nesnenin 2863 sayılı Kanun kapsamında tasnif ve tescile tabi müzelik değerde kültür varlığı niteliğini haiz olduğunu, bunların dışında kalan 625 adet objenin ise etütlük nitelikte müzelerde bulundurulması gereken kültür varlıkları olduğunu belirttikleri anlaşılmış olup,Sanık ... aşamalarda değişmeyen; suça konu varlıkların tarihi eser niteliğinde olduğunu bildiğine, bulduğu eserleri müzeye bildirmediğine, eşinin bulduğu eserlerden haberdar olduğuna, yine sanık T.. U..'ın ise, eşi olan diğer sanığın Prestöryan arkeolog olup merakı nedeniyle gezintiler yaptığına, zaman zaman kendisinin de bu gezilere eşlik ettiğine, .... gezinti yaptığı zamanlarda bulduğu tarihi eserleri eve getirdiğine, eşine eserleri bulduktan sonra haber vermemenin suç oluşturduğunu anlattığına, kendisinin veya eşinin bulunan eserlere ilişkin olarak müzeye veya başka bir resmi kuruma yazılı başvuruda bulunmadıklarına dair savunmaları, suça konu eserlerin nitelik ve sayıları, sanıkların birlikte yaşadıkları evde ele geçirilmeleri, eserlerin saklanma şekli, sanık T.. U..'ın Müze Müdürlüğü görevlisi olması ve diğer sanık .... eserleri müzeye bildirme konusunda uyardığına dair anlatımları karşısında, sanıkların 2863 sayılı Kanunun 4.maddesinde ön görülen haber verme yükümlülüğünü bilmediklerinden ve suç kastlarının mevcut olmadığından söz edilemeyeceği, sanıkların 2863 sayılı Kanunun 67/1 maddesinde düzenlenen ihbar yükümlülüğüne aykırılık suçundan mahkumiyetlerine, 20/01/2011 tarihli bilirkişi raporunda 2863 sayılı Kanun kapsamında tasnif ve tescile tabi müzelik değerde kültür varlığı niteliğini haiz olduğu belirtilen 10 adet eser ile etütlük nitelikte müzelerde bulundurulması gereken kültür varlıkları olduğu saptanan 625 adet eser olmak üzere toplam 635 adet kültür varlığının aynı Kanunun 75. maddesi uyarınca Müze Müdürlüğü'ne teslimine, aynı raporda kültür varlığı niteliğini haiz bulunmadıkları belirlenen 17 adet objenin ise sanık Mathias Benter'e iadesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin delillerin takdir ve değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekili, mahalli Cumhuriyet Savcısı ve üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 29/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.