Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14009 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20174 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye SokmaHüküm : TCK'nın 179/3-2, 53/1, 58/6. Maddeleri gereğince mahkumiyetTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla;Olay tarihinde sürücü belgesi bulunmayan sanığın idaresindeki otomobili ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek önce kaldırıma çarpıp akabinde yoldan çıkarak şarampole devrilmesi sonucu meydana gelen olaydan, 31 dakika sonra düzenlenen raporda ve 36 dakika sonraki laboratuvar sonuç belgesinde sanığın 90.2 mg/dl alkollü olduğunun belirtilmesi ve sanığın olay tarihinde sürücü belgesinin bulunmaması karşısında, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği anlaşılan sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesine yönelik mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından; yine mahkemece, TCK nın 62. maddesindeki takdiri indirim nedenleri tartışılmamış ise de, takdir hakkının sanık hakkında TCK nın 62. maddesinin uygulanmaması yönünde kullanıldığından ve takdir hakkının bu yönde kullanılmasında dosya kapsamına göre bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamedeki bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;Sanığın TCK’nın “53. maddenin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğunun, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilmesine kadar” diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmek gerektiği gözetilmeden 53. maddenin (3) numaralı fıkrasına aykırılık oluşturulması, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükümden TCK nın 53/1-c maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm deki “TCK’nun 53/3 maddesi uyarınca koşullu salıverilme tarihine kadar TCK’nun 53/1-c maddesinde sayılan hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” ibaresi çıkartılarak yerine “Sanığın, TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen haklardan, kendi alt soyu açısından aynı yasanın 53/3.maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK'nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına,” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.