Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13817 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22140 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle Öldürme Hüküm : TCK'nın 85/1, 62, 50/1-a, 50/5, 52/4 maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve müdafii ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılanların yokluğunda verilen hükmün, katılan ... ve ...'a 16.08.2012 tarihinde usulünce tebliğ edildiği, katılanlar vekilinin, 22.10.2013 ve 27.05.2014 tarihli dilekçelerinin, CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra verildiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin REDDİNE karar verilerek, sanık ve müdafinin temyizine hasren yapılan incelemede;... Beldesi'nde, TOKİ tarafından yaptırılan, yüklenici “... Şti” tarafından yapılan toplu konut inşaatında, sanığın vinç operatörü olarak çalıştığı, olay günü, vinçle taşımakta olduğu kapı rezarvasyonu metal çerçevesinin vincin kancasından kurtularak, aynı yerde işçi olarak çalışan 17 yaşındaki ...'ın kafasına düşmesi sonucu öldüğü olayda, sanığın, aynı işyerinde kalıpçı ustası olarak çalışan ... ve ...'ın vince bağladıkları yükü, onlardan aldığı talimat doğrultusunda kaldırmaktan ibaret eyleminde, 31.01.2012 havale tarihli iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi kurulu raporuna göre, işçiler üzerinde yük taşıması nedeniyle tali kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, söz konusu tedbiri almakla yükümlü şirket sorumlularının tespit edilmesi gerektiği, beraat eden ve temyize gelmeyen sanık ...'in, mahkeme aşamasındaki beyanında, şirket yetkilisinin, ... olduğunu belirtmiş ise de, dosya içerisinde, şirket sorumlularının tespit edilmediği, aynı bilirkişi kurulu raporuna göre, inşaat işinde, işyerinde vinç ile yapılan çalışmalarda gerekli güvenlik önlemlerinin alınması gerektiği, vincin yük kancası ile kaldırılıp, taşınan parçalar boşanıp, düşmeyecek şekilde güvenlikli olarak bağlanmaması sonucunda, taşınma esnasında kancadan kurtulduğu, 4857 sayılı İş Kanununun 77 maddesine göre, işverenlerin iş yerlerinde iş güvenliğine ilişkin tedbirleri almalarının gerektiğinin düzenlendiği, aynı Kanunun 78. maddesine göre, işin tekniği yönünden zorunlu olmadıkça yükün altında insan bulunmaması yönünden işverenlerin tedbir alması gerektiği, ölen ve diğer işçilerin, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmediği, kaza olayına sebebiyet veren metal kapı kalıbının uygun şekilde bağlanıp bağlanmadığının kontrolünün şantiye şefinde olduğu, işyerindeki proje müdürünün olay nedeniyle tali kusurlu, şantiye şefinin asli kusurlu olduğunun belirtilmesi karşısında, ... Şti'ye ait tüm ticeri defterlerin, ticaret sicil kayıtları ve imza sirkülerin getirtilip, şirket sorumlusu, iş verenin tespiti ile olay tarihinde, söz konusu şirketin şantiye şefi ve proje müdürünün kim oldukları hususlarının tartışmasız olarak tespiti ile sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulup, haklarında açılan dava ile incelemeye konu davanın birleştirilip, sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayalı olarak sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,Kabule göre de;TCK'nın 50/6. maddesinin tedbirlerle sınırlı olduğunun gözetilmeksizin, sanık hakkında TCK'nın 50/1-a, 52/2. maddeleri gereğince hükmedilen adli para cezasına ilişkin TCK'nın 52/4. maddesi uyarınca ihtarat da yapılmasına rağmen TCK'nın 50/6. maddesinin uygulanması ve uygulanırken kanun bendinin yanlış gösterilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6 maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.