Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 138 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 15731 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHüküm : TCK’nın 89/4, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyetTaksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: CMK'nın 234/2. maddesindeki zorunluluğa rağmen mahkemece barodan kendisine vekil atanmamış olması nedeniyle davaya katılma hakkını kullanamayan 18 yaşından küçük mağdur ...'in, aynı Kanun'un 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 14.09.2015 tarihli eksikliğin giderilmesi yazısı üzerine yerel mahkemece barodan atanan vekili aracılığıyla hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan mağdurun, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede:1- Katılan ... vekilinin, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Katılan vekilinin yokluğunda verilen ve 15.10.2015 tarihinde usulünce tebliğ edilen hükmü, katılan vekilinin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 23.10.2015 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında temyiz isteminin aynı Kanun'un 317. maddesi gereğince REDDİNE,2-Sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, takdiri indirim maddesinin uygulanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde cezanın hapse çevrileceğinin ihtarı yerine infazı kısıtlar biçimde “hapse çevrilmesine” karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 6. paragrafındaki ''ödenmeyen para cezası bulunduğunda hapis cezası olarak infazına'' ibaresinin çıkartılarak yerine “ödenmediği takdirde adli para cezasının hapse çevrileceği ihtarına“ kelimelerinin ilave edilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.