Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1379 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3726 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 12 - 2014/260755Mahkemesi : Trabzon 1. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 15/05/2014Numarası : 2014/16-2014/205Suç : Taksirle öldürmeTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın idaresindeki kamyonet ile gündüz vakti, ışıksız T kavşakta, tek yönlü yolda seyir yönüne hitaben DUR levhası bulunduğu halde, karşı yola geçiş yapmak istediği sırada, kavşağa sol taraftaki yoldan giren katılan idaresindeki motosikletin önünü kapaması nedeni ile katılan sürücünün kamyonetin sağ arka tarafına çarptığı ve motosikletin arkasında yolcu olarak bulunan eşinin öldüğü olayda; sanığın olay yeri kavşağa geldiğinde kendisine dur işaret levhası olan tali yoldan ana yola kontrolsüzce çıkmasının kusurun tespiti bakımından değerlendirilmesi gereken ölçüt olduğu, meydana gelen olayda bilinçli taksir koşullarının bulunmadığı kabul edilerek, tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ve katılanın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanun'un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın tam kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, sanığın taksirinin yoğunluğu gözetilerek, alt sınır aşılıp hak ve nesafete uygun bir ceza hükmedilmesi yerine, asgari hadden ceza tayin edilmesi,Kanuna aykırı olup, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.