Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13734 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21851 - Esas Yıl 2014
Tebliğname No : 12 - 2014/363314Mahkemesi : Kütahya(Kapatılan) 1. Sulh Ceza MahkemesiTarihi : 17/01/2014Numarası : 2012/210 - 2014/14Suç : Taksirle yaralamaTaksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ve katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Olay günü, saat 15.00 sıralarında sanığın, bacanağı olan katılan M.. A.. ve katılanın oğlu 10 yaşındaki S.. A.. birlikte.... Köyü, ... mevkiine kuş avlamaya gittikleri, sanığın kendisine ait ruhsatlı çift kırma av tüfeği ile ağaçtaki kuşu vurduğu, katılanın kuşu bulmak için ağaç altına yöneldiği, sanık tüfeğini doldururken bir anda tüfeğin ateş alması üzerine saçmaların sanığın yan tarafında ve 1 metre mesafede bulunan katılanın çenesine isabet etmesi sonucu, katılanın yüz kemiklerinde parçalı kırık, yüz ve dilde yaygın doku defektlerine neden olup, hayati tehlike geçirecek şekilde ve vücudunda meydana gelen kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını ağır (6) derecede etkileyecek nitelikte, yüzün sağ yarısındaki yaygın deforme görünümü, yüzün sürekli değişikli??i ve kişinin dil ve dudak fonksiyon kayıplarına bağlı konuşmada sürekli zorluk oluşacak şekilde yaralandığı olayda; sanığın, katılanın arkadaşı ve aynı zamanda bacanağı olduğu, olay öncesinde yaralamayı gerektirir aralarında herhangi bir husumet bulunmayışı, olay anında aralarında ağız münakaşası, darp cebir gibi anlık bir kavga ve buna bağlı silah kullanmayı gerektirir bir durumun olduğuna dair maddi bulguların mevcut olmayışı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin yaralama olayının taksirle meydana geldiğine, sanığın yaralama kastı ile hareket etmediğine ilişkin kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, ancak, sanığın tüfeği doldurma işini katılandan uzak mesafede ve tüfeğin namlusu başka yöne dönük vaziyette iken yapması gerekirken bunu yapmayıp, katılana 1 metre mesafede doldurması sırasında tüfeğin kazaen de olsa patlayabileceğini ve katılanın yaralanmasına sebep olabileceğini öngörebilecek bir durumda olmasına rağmen eylemine devam etmesi sebebiyle bilinçli taksir koşullarının oluştuğu ve ayrıca suçun işleniş biçimi, sanığın kusurunun niteliği ile meydana gelen zararın ağırlığına göre, temel ceza belirlenirken TCK'nın 22/4 ve 61. maddelerindeki ölçütler de dikkate alınarak, alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği gözetilmeksizin, sanık hakkında eksik ceza tayini, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.