Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13706 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2163 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 12 - 2014/240080Mahkemesi : Ödemiş 2. Asliye Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 23.01.2014Numarası : 2013/448 -2014/30 Suç : Taksirle yaralama Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine ilişkin hüküm, katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Olay tarihi olan 04.09.2005 tarihinde mağdurlar .. .., A.. A.. ve .. (Ö..) ...anneleri Z.. A.. ve amcaları A.. A.., ayrıca mağdur E.. T..'ın annesi N.. K.. ile birlikte Ödemiş Milli Fuarına kurulan Lunaparktaki Süper Tren (Elma Kurdu) adlı oyuncağa bindikleri, oyuncağın çalıştırılmasından bir müddet sonra vagonlardan birinin raylardan çıkarak devrilmesi sonucu mağdur çocuklar ...., A.. A.., ...., E.. T.. ile yanlarında bulunan ebeveynleri müştekiler Z.. A.., A.. A.. ve N.. K..'nun yaralandıkları, yapılan soruşturmada Lunapark'ın işleticisinin O.. A.., Elma Kurdu Süper Tren isimli oyuncağın sahibinin sanık A.. G.., suç tarihinde bu oyuncağı kiralayan ve işleten kişinin ise .... olduğunun tespit edildiği, ... ve O.. A.. hakkında taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olma suçundan Ödemiş 1. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yargılama sırasında sanıkların kusur durumunun tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi raporu ve tüm deliller doğrultusunda sanıklar ... ve O.. A..'nın mahkumiyetine hükmedilerek kararın Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 12.07.2012 tarih 2012/102 esas 2012/17503 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, tren sahibi olan sanık A.. G..'in de kazanın meydana gelmesinde cezai yönden tali kusurlu olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edilmesi üzerine, mahkeme tarafından 28/08/2012 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, bu kapsamda sanık A.. G.. hakkında taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan kamu davası açıldığı ve yapılan yargılamada suç tarihi olan 04.09.2005 tarihi ile iddianamenin düzenlendiği 18.09.2013 tarihi arasında zaman aşımının dolduğundan bahisle TCK'nın 66/1-e maddesi uyarınca açılan kamu davasının düşmesine karar verildiği anlaşılmakta ise de, 765 Sayılı TCK'nın 106. maddesinde “  Bir suçtan dolayı yapılan ve müruru zamanı kesen muameleler o suçlarda her ne suretle olursa olsun iştiraki olup da aleyhlerinde takibat veya tahkikat yapılmamış olan kimseler hakkında dahi müruru zamanı keser" hükmü ile iştirak halinde işlenen suçlarda sanıklardan biri hakkında kesilen zamanaşımının diğer sanıklara da sirayet edeceği hükmüne yer verilmiş, dava zamanaşımı süresinin durması veya kesilmesi başlıklı 5237 sayılı TCK'nın 67/2 maddesinde ise “ Bir suçla ilgili olarak; a) Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, b) Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi, c) Şuçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi, d) Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkumiyet kararı verilmesi, halinde dava zamanaşımı kesilir” hükmü ile zaman aşımının diğer sanıklara sirayeti düzenlenmiştir. Anılan hüküm ile zamanaşımı yönünden nesnel sistemin benimsendiği açıkça kabul edilmek suretiyle, kesme sebeplerinin yalnızca suç ortağına özgü kesilme nedeni olmayıp, suçla ilgili olarak kesileceği kabul edilmiş, bu şekilde aynı suçla ilgili yargılanan veya haklarında henüz yargılanmaya başlanmamış olan kişiler hakkında farklı hükümlerin verilmesi engellenmiş, düzenlemede yalnızca kasıtlı suçlara özgü olan iştirak halinde işlenme koşuluna yer verilmeyerek, adalette eşitlik ve hükümlerde birliğin sağlanması amaçlanmıştır. İnceleme konusu somut olayda, suçla ilgili zamanaşımını kesen son işlem Ödemiş 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.08.2008 tarihli 2006/97- 2008/416 sayılı ilamı ile diğer sanıklar O.. A.. ve.... TCK'nın 89/4. maddesi uyarınca neticeten 3000'er TL adli para cezası ile mahkumiyetlerine ilişkin hüküm olup, sanık A.. G.. hakkında taksirle yaralama suçundan açılan kamu davasında da bu nedenle dava zamanaşımının gerçekleşmediği gözetilmeksizin, TCK'nın 66/1-e maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmesi isabetsizdir. Katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.