Tebliğname No : 12 - 2014/61294Mahkemesi : Bodrum 4. Asliye Ceza MahkemesiKarar tarihi : 20/12/2013Numarası : 2012/399 - 2013/551Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete'de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen “maliklere tebliğ” usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete'de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı; Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 24/10/2002 tarih ve 1856 sayılı kararı ile tescilli 3. derece doğal sit alanı içerisinde yer alan taşınmazı, 01/04/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile restoran – bar olarak işletmek üzere kiraladığı, sanık hakkında, sözü edilen taşınmazda izin almaksızın pergole ve katlanır cam imalatı yaptırdığı iddiasıyla inceleme konusu davanın açıldığı, olay yerindeki keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporlarında, pergolenin 1996 yılında, katlanır camların ise 2010 yılında yapıldığının, mevcut binanın açık olan güney ve doğu cephelerinin katlanır camla kapatılması fiilinin, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 21. maddesi kapsamında ruhsat gerektirmeyen imalatlardan olduğunun belirtildiği, sanığın da aşamalardaki savunmalarında, pergolenin kendisi tarafından yaptırılmadığını, ancak, taşınmazı kiraladıktan sonra güney ve doğu cephelerini katlanır camla kapattığını beyan ettiği, dosya içerisinde mevcut 31/03/2010 tarihli kira sözleşmesine, taşınmazın 3. derece doğal sit alanında kaldığına dair bir kayıt konulmamış ve tanık sıfatıyla ifadesine başvurulan müşterek maliklerden ...., belirtilen konuda sanığı bilgilendirip bilgilendirmediklerine yönelik bir açıklama yapmamış ise de, sanığın soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcılığı'nda verdiği 23/03/2012 tarihli ifadede, söz konusu iş yerinin sit alanı içinde kaldığının bilindiğini, daha önce de aynı yer ile ilgili olarak hakkında yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini beyan edip, bahse konu karar örneğini savunmasına eklediği, dosya kapsamında bulunan 01/04/2011 ve 22/04/2011 tarihli iddianamelerden de, yine 3. derece doğal sit alanı içerisinde kalan başka bir taşınmaza ilişkin olarak sanık hakkında açılmış davalar olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla sanığın, bölgenin niteliğini bilerek izin almaksızın “tamirat ve tadilat” niteliği taşıyan faaliyetler gerçekleştirdiğini kabulde zorunluluk bulunduğundan, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4 maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, anılan kanun değişikliği hatalı yorumlanarak yazılı şekilde hüküm tesisi kanuna aykırı,2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “24/06/2010” şeklinde gösterilmesi, İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.