Tebliğname No : 12 - 2014/79103Mahkemesi : Akdağmadeni Asliye Ceza MahkemesiKarar tarihi : 02/10/2013Numarası : 2013/69 - 2013/201 Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı adına hazine vekili, 02/10/2013 tarihli dilekçe ile başvurarak davaya katılma talebinde bulunduğu ve aynı tarihli duruşmaya iştirak edip katılma istemini sözlü olarak da yinelediği halde, mahkemece istem ile ilgili bir karar verilmemesinin, vekili aracılığıyla usulüne uygun şekilde katılma talebinde bulunan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesine engel teşkil etmeyeceği kabul olunarak, tebliğnamedeki (2) numaralı bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.Sanıkların, haklarında aynı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen A.. Y.. ve M.. Y.. ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, kültür varlıkları bulmak amacıyla, sit alanı olmayan ve 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli nitelik taşımayan ... Köyü mevkinde 20 cm ve 50 cm derinliklerinde iki adet kazı yaptıkları anlaşılmakla;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların, yeterince araştırma ve inceleme yapılmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- 5237 sayılı TCK'nın 51/1 maddesine göre, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olup, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaat oluşturan kişi hakkında hükmedilen iki yıl veya daha az süreli hapis cezasının ertelenebileceği, sanıklara ait adli sicil kayıtları incelendiğinde, mahkumiyet niteliği taşımayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları haricinde sabıkaları bulunmadığının görüldüğü, bu durumda, tekrar suç işlemeyecekleri konusunda bir kanaat oluşup oluşmadığı değerlendirilmek suretiyle, sanıklar hakkında anılan düzenlemenin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, “sabıkalarının bulunduğu ve silinme şartının oluşmadığı” şeklindeki dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeye dayanılarak, 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesinin uygulanmasına “kanunen” yer olmadığına karar verilmesi,2- 5237 sayılı TCK’nın 53/3. maddesi uyarınca sanıkların sadece kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmalarına karar verilirken, hak yoksunluğu süresinin koşullu salıverilme tarihine kadar olması gerektiğinin gözetilmemesi,3- Adli emanette kayıtlı olup, suçta kullanılan eşyaların müsaderesine karar verilirken uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.