Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13495 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15525 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHüküm : 1-Katılan sanık ... hakkında; TCK'nın 89/1, 62, 50/1-a-4, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet 2-Sanık ... hakkında; TCK'nın 89/1, 62, 50/1-a-4, 52/2-4. maddeleri ve CMK'nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar Taksirle yaralama suçundan katılan sanık ...'in mahkumiyetine, sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler, katılan sanık ... tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Katılan sanık ...'in katılan sıfatıyla yaptığı temyiz talebinin incelenmesinde;Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanun'un 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak katılan sanığın temyiz isteminin, itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca gereği merciince yapılmak üzere dosyanın bu yönden incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,2-Katılan sanık ...'in sanık sıfatıyla yaptığı temyiz talebinin incelenmesine gelince;26.12.2012 günü saat 09.20 sıralarında sanık sürücü ... yönetimindeki otomobil ile yerleşim yeri içinde, 12 metre genişliğinde, bölünmemiş, iki yönlü, düz, kuru, eğimsiz, asfalt kaplama yolda seyir halinde iken 3 yönlü T kavşağa yaklaştığında, önünde aynı istikamette seyreden araçları sollamaya geçtiği esnada otomobilin ön kısımlarıyla, önünde aynı istikamette seyreden ve 839/1 sokağa sola manevra yapan katılan sanık ... idaresindeki otomobilin sol ön kapı kısmına çarpması neticesinde ...'ın 3. derece kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, sanık hakkında hükmedilen cezadan 89/2-b maddesi uyarınca yarı oranında artırım yapılmaması ve 5237 sayılı TCK'nın 89/1. maddesinde adli para cezası ile hapis cezasının seçimlik olarak düzenlendiği, TCK'nın 50/2. maddesi gereğince seçimlik cezalardan hapis cezası seçildikten sonra paraya çevrilemeyeceğinin düzenlenmesi karşısında, sanık hakkında mahkemece hapis cezası tercih edilmiş olmasına rağmen, sonuç cezanın paraya çevrilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde cezanın hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi yerine infazı kısıtlar biçimde hapse çevrileceğine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden (A) olarak sınıflandırılan hüküm fıkrasının 4. bendinin son cümlesinin çıkarılarak yerine “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.