Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle Yaralama Hüküm : Beraat Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Müşteki ... ve vekilinin 03/06/2014 tarihli talimat duruşmasında beyan ettikleri davaya katılma talebi hakkında Mahkemece usulüne uygun şekilde bir karar verilmemiş ise de, CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca müşteki ve vekilinin hükmü temyize hak ve yetkisi olduğu, suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan müştekinin CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Mağdur ... ile katılan ...'ın TOKİ inşaatına çalışmak için olay günü boş bir odaya yerleştikleri, mağdur ...'un yerleştikleri odadan saat 19:30 gibi ortamı aydınlatmak için seyyar lamba almak üzere çıktığı, karanlık olan inşaatta yürürken ve seyyar lambayı ararken önünde engel bulunmayan sadece kırmızı şeritle çapraz şekilde kapatılmış merdiven boşluğundaki asansör boşluğuna düştüğü, katılanın mağdura yardım için geldiği sırada asansör boşluğuna düştüğü, düşme sonucu mağdur ve katılanın da, basit tıbbi müdahale ile giderilemez, kemik kırığı olacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı olayda; Katılanın dosya kapsamında mevcut tüm ifadelerinde şirket yetkilisi olarak bildiği sanık hakkında şikayetçi olduğunu beyan ettiği, sanığın hazırlık safhasında alınan 26/04/2013 tarihli ilk ifadesinde; şirketi olay tarihinden önce İrfan Tan'a devrettiğini, ancak şirketin hala kendi adına olduğunu, şirkette hala yetkili olarak çalıştığına ilişkin beyanı karşısında; 20/03/2013 tarihli inşaat bilirikişisi raporunda yüklenicinin söz konusu inşaat mahallinde gerekli güvenlik tedbirlerini almamış olmasından dolayı olayda asli kusurlu olduğunun belirtildiği, bu kapsamda atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.